Meclis Genel Kurulu 13.15’te yaptığı ikinci denemesinde toplandı.
İlk olarak Başkanlığın Genel Kurul’a sunuşları yapıldı. 112 Acil Sağlık ve Ambulans Hizmtleri Yasa Tasarısı’nın ivedilik tezkeresi oya sunuldu, tezkere oy birliğiyle kabul edildi.
Daha sonra Gümrük ve Rüsumat Dairesi Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları Yasa Tasarısı’nın ivedilik tezkeresi oya sunuldu, tezkere oy birliğiyle kabul edildi.
Ardından 62’nci madde kapsamında konuşma yapıldı.
-Erhürman
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman 62’nci madde tahtında, “Asgari ücret, et ithali ve Ada 74” başlıklı konuşma yaptı.
Kürsüye çıkan Erhürman yeni konuşma başlığını “5 tambura 4 okka” olarak değişmesi gerektiğini söyledi, hükümete eleştiriler getirdi.
Bugün Meclis’te yaşanan nisap sorununun hükümetin tavrının bir uzantısı olduğunu kaydeden Erhürman, yasama günü olan bugün yasamayla ilgili bir gündem de olmadığını kaydetti.
Asgari ücrete gelen itiraza işaret eden Erhürman, dikkate alınmamış denilen şeyler dikkate alınsa daha yüksek bir asgari ücret belirlenmiş olacağını belirtti.
Asgari ücretin neden düşürüldüğü konusunda hükümet tarafından açıklama yapılmadığını dile getiren Erhürman, asgari ücret indiriminden hemen sonra elektriğe zam yapıldığına işaret etti.
Orta vadeli planda, önümüzdeki dönem için kişi başına düşen milli gelirin yükseldiğini ifade eden Erhürman, buna uygun adım atılması gerektiğini de söyledi.
İthal edilecek etin menşei konusunda neden açıklama yapılmadığını soran Erhürman, et ithali konusundaki sürecin halka güven vermediğini anlattı.
Lokantalar donmuş et kullansa dahi, menü fiyatlarının düşmeyeceğini dile getiren Erhürman, hem elektrik hem benzin fiyatlarının arttığını dile getirdi.
Süte ek maliyet koyarak eti ucuzlatma yoluna gidilmemesi gerektiğini kaydeden Erhürman, atılan adımların konuyu içinden çıkılmaz bir sarmala çevirdiğini, bunun ekonomiyi Güney’e kaydıracağını kaydetti.
Ada 74 gemisine de değinen Erhürman, rantabl olmayan bir geminin alınmasının bile ülkenin yönetilemediğini gösterdiğini kaydetti. Ayrıca geminin sadece Mersin- Gazimağusa arasında seyahat etmek için sertifikalandırıldığını dile getiren Erhürman, geminin sertifikasına uygun sefer yapamayacağını kaydetti.
Öte yandan bu geminin büyük bir müjde olarak sunulduğunu dile getiren Erhürman, ödemenin Maliye’den çıkmadığının söylendiğini ancak hem Türkiye Cumhuriyeti halkının parasını çar çur etmeye kimsenin hakkı olmadığını hem de bu parayla daha doğru bir yatırım yapılabileceğini anlattı.
Bu geminin şubata kadar 96 sefer yaptığını dile getiren Erhürman, o günden bu yana geminin oturduğunu ve bunun zarar anlamına geldiğini kaydetti.
-Arıklı
Cevap vermek üzere kürsüye çıkan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, “Keşke bu kadar ağır suçlamalarda bulunmadan önce ilgili birimlerden teknik bilgi alınsa ve ona göre konuşulsa” dedi.
Arıklı böyle olsa sorulan bu sorulara cevap alınabileceğini kaydetti.
Yerinden yanıt veren Erhürman, 4 gün önce kamuya açık şekilde bu soruyu sorduklarını ve bu soruların gazetelerde yayınlandığını kaydetti.
Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketi'nin 1975’te kurulduğunu dile getiren Arıklı şirket hakkında bilgi verdi. Ada-74 öncesi dünya çapında araştırmaya gidildiğini kaydeden Arıklı, bu araştırmaların Türk Loyd’un profesyonel bir ekibince yürütüldüğünü belirtti.
“Ben hangi bilgiyle uzmanların uygun bulduğu bir gemiye uygun değil diyeceğim?” diye soran Arıklı, mali süreçle ilgili de bilgi verdi.
Kefalet senedi alınamadığı için şirketin ciddi sıkıntıya düştüğünü belirten Arıklı, tasarruf tedbirleri çerçevesinde gerekirse gemiyi satın, yerine başka gemi alın denmesiyle bugünkü noktaya gelindiğini anlattı.
Deniz ulaşımını regüle edecek bir gemiye ihtiyaç olduğunu dile getiren Arıklı, ihtiyaç olan 1 milyon dolar temin edilebilirse geminin hemen havuza girip sefere başlayacağını dile getirdi.
Geminin Gazimağusa-Mersin arası sefer yapmasıyla ilgili hiçbir sorun olmadığını belirten Arıklı bunun iyi niyetle yapılmış bir çalışma olduğunu anlattı.
“Elbette Anadolu’nun parası bizim de paramızdır” diyen Arıklı, geminin 7 ton yakıt yaktığını bu nedenle rantabl olmadığını belirtti.
“Bozcaada gemisini sorguladınız mı? Şimdiye kadar diğer gemileri sorguladınız mı?” diye soran Arıklı, gemi alım sürecinde Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketi adının Yunanistan’da reaksiyon yaratacağı düşünülerek geminin önce Türkiye’deki özel bir şirket olan Megamar üzerine alındığını sonra Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketi adına kayıt ettirildiğini belirtti.
Teknik olarak Megamar üzerine ikinci bir vergi olmaması için geminin Megamar üzerine olduğunu, ancak şirketin her türlü sahiplik ve satım yetkisinin Kıbrıs Türk Denizcilik Şirketi'ne ait olduğuna dair belgeyi sunabileceğini belirtti.