Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, “kayıt dışılığın önüne geçeceğiz” vaadiyle yaklaşık 100 bin kişinin yararlanabileceği bir muhaceret affı çıkaran hükümetin, asıl bu uygulamalarla ülkedeki kayıt dışılığı teşvik ettiğini vurguladı
 
Yaylalı: Kayıt dışılık yönetim tarafından resmen teşvik ediliyor
 
TDP adına yazılı açıklama yapan Yaylalı, 5 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren muhaceret affı ile birlikte bir kez daha ülkedeki kayıt dışılığın devlet yönetimi tarafından resmen teşvik edildiğini belirtti.
 
Yaylalı bu yasa ile 1 Ocak 2021 tarihinden sonra ülkede kayıt dışı olarak bulunan tüm yabancı uyrukluların bu af kapsamına alınarak yıllardır kayıt dışı olarak çalışan, ikamet eden ve ne yaptığı bilinmeyen on binlerce kişinin bir asgari ücret ceza ödeyerek yasal hale getirileceğini hatırlattı.
 
“Böyle bir yaklaşımı dünyanın hiçbir ülkesinde göremezsiniz”
 
1 Ocak 2021 tarihinden sonra ülkede kayıt dışı durumdayken cezalı duruma düşen ve ülkeden cezasını ödemeden çıkış yapan yabancı uyruklu kişilerin de bu yasa kapsamına alınmasının anlaşılır bir durum olmadığını kaydeden Yaylalı, yıllarca ülkede kayıt dışında bulunan ve yüksek miktarlarda muhaceret cezası oluşan kişilerin de bir asgari ücret ödeyerek tekrar ülkeye gelmesinin teşvik edildiğini vurguladı.
 
“Böyle bir yaklaşımı dünyanın hiçbir ülkesindegöremezsiniz” diyen Yaylalı, hükümetin uygulamaya koyduğu muhaceret affının gerekçeleri arasında “kayıt dışı işgücünün azalması”, “yabancı işgücünün kayıt altına alınarak ekonomik entegrasyonun sağlanması”, “ülkenin ekonomik ve sosyal yapısının olumlu yönde etkilenmesi” gibi akıl dışı iddialar yer aldığını anımsattı.
 
“Ülkemiz açısından tam bir fiyasko”
 
Bunun tam tersinin olduğunu, ülkede yabancı işgücü arttıkça ekonomik ve sosyal yapının bozulduğunu söyleyen Yaylalı, hükümet tarafından rutin hale getirilen bu af uygulamaları sayesinde “kayıt dışı çalışma, ülkede hiçbir izne tabi olmadan ikamet etme” gibi durumların devlet eliyle teşvik edildiğinin altını çizdi.
 
Yaylalı, “100 bin kişinin bu af kapsamına girebileceğinin resmi makamlar tarafından açıklanması ise ekonomik ve sosyal açıdan bakıldığı zaman ülkemiz açısından tam bir fiyaskodur” dedi.
 
“Sosyal güvenlik fonlarının yıllık kaybı 5-6 milyar Türk Lirası”

 
Bahsedilen bu 100 bin kişinin yarısının çalışma hayatında olduğunu varsayıp olaya sadece ekonomik açıdan bakılacak olursa; devletin ve sosyal güvenlik fonlarının maddi kayıplarının boyutunun inanılmaz seviyelerde olduğunun görüleceğini anlatan Yaylalı, bu durum karşısında sadece sosyal güvenlik fonlarının kaybının yıllık 5-6 milyar Türk Lirası civarında olduğunu belirtti.
 
Yaylalı, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve hükümetin asli görevi; kendi yurttaşı işsiz gençlerin istihdam edilmesini teşvik edip, onların kendi ülkelerinde kök sağlamalarını sağlamaktır. Ancak bunun tam tersine yabancı işgücünün ülkede kökleşmesi ve bizim insanlarımızın ülkeyi terk etmesi için gereken her türlü icraat çalışma işlerinden sorumlu Bakanlık ve mevcut yönetim tarafından gerçekleştirilmektedir. Kıbrıslı gençler yok sayılmakta ve ülkelerinden göç etmeye zorlanmaktadır” dedi.
 
“Hükümet, yabancı işçi sömürüsünden nemalanan kesimlerinin aklı ile hareket ediyor”
 
Gelinen bu aşamada ülkenin ne kadar bilinçsiz ve kötü yönetildiğinin açıkça görüldüğünü, devlet yönetiminin hiçbir alanında plan, program ve öngörü bulunmadığını kaydeden Yaylalı, devletin tüm fonksiyonlarının el yordamı ile gerçekleştirilmeye çalışıldığını, devlet yönetiminin; siyaset ve siyaset kurumu tarafından atanan liyakatsiz üst düzey yönetime rağmen kamuda görev yapan iyi yetişmiş, konularına hakim liyakat sahibi, her Bakanlık ve dairede görev yapan az sayıdaki kamu görevlileri sayesinde yürütüldüğüne dikkat çekti.
 
Yaylalı, “Mevcut liyakatsiz yönetim tarafından uygulamaya konulan muhaceret affı ile ilgili olarak özetle diyebiliriz ki; Kendi yurttaşını asla düşünmeyen, binlerce işsiz gencin farkında bile olmayan, öyle bir bilgi ve beceri gailesi olmayan, yabancı işçi sömürüsünden nemalanan kesimlerinin aklı ile hareket eden yönetiminin klasik bir uygulamasıdır” dedi.
 
“TDP tüm bu akıl dışı uygulamaları ortadan kaldıracak”
 
Yaylalı TDP’nin, tüm bu akıl dışı uygulamaları ortadan kaldıracağını ve uygulamaya koyacağı tüm icraatlarını kendi yurttaşlarının huzur, mutluluk ve ekonomik gelişmesi için gerçekleştireceğini belirtti.
 
Yaylalı, “Özellikle çalışma hayatında ortaya koyacağımız projelerle yurttaş gençlerin işgücü piyasasına girişi teşvik edilip desteklenecek ve yabancı işgücüne ciddi boyutlarda kısıtlamalar getirilecektir. Her alanda kendi yurttaşlarımıza öncelik verilecektir” ifadelerini kullandı.
 
TDP Basın Bürosu

Editör: Aynur DIRAĞAN