Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, çiftçinin yeni sezona hazırlık süreçlerini ve beklentilerini KIBRIS’a anlattı.

Kuraklık haritası tamamlansın”… Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, kurak bölgelerdeki üreticilerin bir sonraki yıla hazırlanabilmesi için bir gelir elde etmesi gerektiğini belirterek, “İçerisinden çıktığımız sezonun kuraklık çalışmaları, ovadaki çalışmalar bitmiştir. Taslak üzerindeki çalışmaların hızlandırılması gerekir ki bir an önce kuraklık haritası bitsin ve üretici tazmin olsun.” dedi.

“Üreticinin paraya ihtiyacı var”… Üreticilerin, Toprak Ürünleri Kurumu’na (TÜK) verdiği ürün bedellerinin ödenmesini beklediğini ifade eden Çiftçiler Birliği Başkanı Nizam, üreticinin yeni sezona hazırlanması için paraya ihtiyacı olduğunu kaydetti. Nizam, fiyatlar yükselmeden yeni sezon için üreticinin gerek ürün gerekse tohum, gübre ve ilaç gibi ihtiyaçlarını tamamlaması gerektiğine dikkat çekti.

Cemre CEMALİ

Alın teri ile toprağını işleyen çiftçiler bir sezonu daha geride bıraktı.

Şimdilerde yeni sezon için hazırlık içerisinde olan üreticiler, bu ay sonu ile eylül ayı başlarında tarlalarını sürmeye başlayacak.  

Toprağını yeni sezona hazırlanmak isteyen üreticiler yıl boyunca verdiği emeğin karşılığını devletten bekliyor.

Öyle ki tarlasını yeni sezona hazırlamak için üreticinin paraya ihtiyacı var. Bunun için de bir an önce tazmin edilmesi gerekiyor.

KIBRIS’a konuşan Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği (KTÇB) Başkanı Mehmet Nizam, üreticilerin yeni sezona hazırlık süreçlerini ve beklentilerini anlattı.

“Üretici tohumluk arpanın kazancını bekliyor”

 Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, üreticilerin şimdilerde yeni sezonun tohumluk hazırlığında olduğunu ifade ederek, “Ne kadar tohum isteyeceğinin,  hangi çeşit tohumları ekeceğinin hazırlığını yapıyorlar. Aynı zamanda bu ayın sonu, önümüzdeki ayın başlarında da tarlalarını sürmeye, yani açmaya başlayacaklar; ön hazırlıklarını yapmaya başlayacaklar.” dedi.

Nizam, bu hazırlıklar yapılırken üreticilerin Toprak Ürünleri Kurumu’na (TÜK) verdiği ürün (buğday ve arpanın) bedellerinin ödenmesini beklediğini söyleyerek, üretici için en büyük sıkıntının ne olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“TÜK, üreticiden arpayı 9.75 TL’den, yumuşak buğdayı 10 TL’den, sert buğdayı da 11 TL’den teslim aldı. Fakat TÜK, hayvancıya, yemlik olarak verdiği ürünleri 7.25 TL’ye satıyor. Anlaşmaya göre aradaki farkı da devletin sübvansiye etmesi gerekiyor. Ancak devlet, o aradaki farkı TÜK’e ödemediği için TÜK de üreticiyi ödeyemiyor.”

Nizam, üreticinin yeni sezona hazırlanması için paraya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, parasını alabilmiş olsaydı fiyatlar yükselmeden yeni sezon için gerek ürün gerekse tohum, gübre ve ilaç gibi ihtiyaçlarını karşılayabilme şansı olabildiğine dikkat çekti.

“Üretici bir an önce tazmin edilmeli”

Ülkenin bir kısmının kurak olduğunu kaydeden Nizam, kurak olan bölgelerdeki üreticilerin bir sonraki yıla hazırlanabilmesi için bir gelir elde etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Nizam, bunun için üreticinin şu an kuraklık haritasını beklediğini hatırlatarak, “Kuraklık haritasında çalışmalar daha önceki yıllara göre bir adım önde olmasına rağmen şu an durakladı. Tabiî ki bunda ilçe seçimleri, kurultay gibi nedenlerin etkisinin olabileceğini düşünüyorum.” vurgusu yaptı.

Üreticilerin bir sonraki yıla hazırlanabilmesi için bir an önce tazmin edilmesi gerektiğini söyleyen Nizam, şöyle devam etti:

“İçerisinden çıktığımız sezonun kuraklık çalışmaları, ovadaki çalışmalar bitmiştir. Taslak üzerindeki çalışmaların hızlandırılması gerekir ki bir an önce kuraklık haritası bitsin ve üretici tazmin olsun. Hayat pahalılığı da üstüne girmeden üretici alacağı gübreyi tohumunu alma şansını bulsun. Her geciken gün üreticinin rekoltesine yansıdığını unutmamak gerekiyor.”

Nizam, üreticinin tazmin olması geciktikçe bu durumun önümüzdeki yılın rekoltesine yansıyacağı noktasındaki endişelerini de dile getirdi:

“Sertifikalı tohum, yapılan anlaşma gereği buradan alınan siparişlere göredir. Üretici, sertifikalı tohum almak için geciktiğinde; ya sertifikalı tohum bitecek, ya da Türkiye’den siparişler kapanacak ve bu nedenle de Türkiye’den yeteri kadar tohum gelmeyecek. Ya da üreticilerin bir başka üreticinin elinden daha nitelikli tohum bulup alma şansı varken bu durumda alamayacak. Yemliğe dönüşecek çünkü üretici para istediği için malını ya hayvancıya verecek ya da TÜK’e teslim edecek.”

Nizam, üreticilerin şu an içinde bulunduğu tohumluk hazırlığı ile ilgili de bilgi vererek, bu yıl arpaya yönelik ilginin daha fazla olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz yıl arpaya kıyasla daha çok buğday ekildiği için şu an TÜK’ün ambarlarının buğday dolduğunu belirten Nizam, “Buğday da şu sıralar satılmadığı veya kullanılamadığı için üreticilere ödemesi biraz gecikecek.

Devletin bunu bir an önce çözmesi lazım ki üretici para kazansın. Ancak üretici para kazanamadığı için ‘ben bu yıl buğday değil de arpa ekeyim ki arpa ekenler ödeniyor’ düşüncesine kapılıyor. Bu nedenle üreticiler daha fazla sertifikalı arpa tohumlarına yöneldi.” şeklinde konuştu.

Nizam, üreticilerin sertifikalı tohum için her ne kadar devletten 6 TL destek alsa da sertifikalı tohum fiyatlarının bu yıl oldukça yüksek seyrettiğine işaret ederek, sertifikalı arpa tohumlarının fiyatının da şu an 22-26 TL arasında seyrettiğini kaydetti.

“Birinci kalite tohum olsa da fiyat yüksek”

Her ne kadar birinci kalite tohum olsa da bu fiyatların kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Nizam, şöyle devam etti:

“Bunun 6 TL’sini devlet karşılıyor, geri kalan 17-20 TL’sini üretici karşılıyor. Sertifikalı arpa tohumları Türkiye’den geliyor. Buradaki arpa tedarikçi firmaları da taşımacılığın yüksek olduğunu ve maliyetlerinin yükseldiğini söyleyerek, sertifikalı arpa tohumlarının bu fiyatlara ulaştığını savunuyor.”

Nizam, üretim yapan kesimlerin girdi maliyetlerinin çok yükselmesinden dolayı üreticilerin etkilendiğini ve bunun sürdürülebilirliğinin yüzdelik olarak çok düştüğünü belirterek, üreticiyi üretimden koparmamak ve daha genç nesilleri üretime çekmek amacıyla yakın zamanda Kooperatif Merkez Bankası ile düşük faizli bir kredi protokolü imzalandığını hatırlattı.

Böylelikle üreticilere gerek alet, ekipman, gerekse de kendini geliştirmesi için kullanabileceği yılda bir kez ödemeli bir kredi imkanı sunulmuş olduğunun altını çizen Nizam, “30 Eylül’de düşük faizli krediler ana faize dönüyor. Bu faiz de yüzde 18-19’lardan yüzde 60’lara çıkacak. Üreticilerin bu faizin altında ezilmemesi için bir an önce ödemeler yapmalı. Fakat hükümet duyarsız kalıp alacağımız ürün bedellerini ödemezse üretimden kopmanın yüzdeliği günden güne yükselir. Ödeme yapamazsa üretici bir sonraki yıla borçlanamaz ve tarlalarında bu üretimi yapamaz ve üretici için üretimden kopma noktası bu olur.” dedi.

“Üretici ne ekeceği, nasıl bir hazırlık yapacağı kuşkusundadır”

Nizam, her yıl olduğu gibi üreticilerin bu yıl da ne ekeceğini, kaç dönüm ekeceğini bilmediğini ifade ederek, “Çünkü her gün topraklarımız satılıyor. El değişiyor. Gerek 3. ülke vatandaşları, gerekse de Türkiye, ya da KKTC vatandaşları… Topraklarımız çok hızlı bir şekilde şirketlere geçiyor ya da el değişiyor. Üretici de bu nedenle ne ekeceğini, nasıl bir hazırlık yapacağı kuşkusundadır.” şeklinde konuştu.

Editör: Emine Erdem