Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Şanlı Erenköy Direnişi sırasında genç yaşlarda, tahsillerini yarıda kesip Türkiye ve birçok yerden akın ederek vatan müdafaasında canlarını siper eden şehitlerin Kıbrıs Türkü’nün yazmakta olduğu destanın bir simgesi haline geldiğini ifade etti. Tatar, Erenköy Direnişi’nin benzerlikleriyle küçük bir Çanakkale Zaferi olduğuna da dikkat çekti.
Şanlı Erenköy Direnişi’nin 60’ıncı yıl dönümü ve şehit düşenler bugün Erenköy Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı. Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yenierenköy-Karpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı ve Erenköy Mücahitler Derneği Başkanı Mustafa Arıkan birer konuşma yaptı.
Tatar: "Erenköy Direnişi benzerlikleriyle küçük bir Çanakkale Zaferi'dir"
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende yaptığı konuşmada, Erenköy Direnişi’nin 60’ıncı yıldönümünde şehitlerin manevi huzurunda olduklarını belirterek, Erenköy Direnişi’nin benzerlikleriyle küçük bir Çanakkale Zaferi olduğuna dikkat çekti.
Şanlı Erenköy Direnişi’nin Kıbrıs Türk tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu kaydeden Tatar, “Buradaki kahramanlıklar ve burada yazılan destan milli tarihimize geçti. O günlerden 60 yıl sonra burada bağımsız bir Türk devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, şimdi Türk devletleri Teşkilatı’nın bir üyesidir. Doğu Akdeniz’de hak, çıkar ve menfaatlerin korunmasında buradaki kazanımlarımız ve varlığımız çok önemlidir.” ifadelerine yer verdi.
Erenköy Direnişi’nde fedakarlıklar gösterip genç yaşlarda, tahsillerini yarıda keserek Türkiye'nin her bölgesinden, Londra’dan ve birçok yerden akın ederek vatan müdafaasında canlarını siper ettiklerini kaydeden Tatar, “Kıbrıs’ta Kıbrıs Türkü’nün yazmakta olduğu destanın bir simgesi haline geldiler.” dedi.
Tatar: "Türkiye olmadan Kıbrıs ile ilgili hiçbir anlaşma olmayacak"
“Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkını kullanarak 8 Ağustos günü Türk Hava Kuvvetleri’nin garantörlük hakkıyla müdahalesi ve Rum-Yunan ikilisini püskürtmeleriyle burası destana dönüştü.” diye konuşan Tatar, Türkiye Cumhuriyeti olmadan Kıbrıs ile ilgili hiçbir anlaşmanın olmayacağını vurguladı.
"Erenköy mücahitleri denildiğinde akıllara Kıbrıs Türk halkının kahramanlığı ve destanı, Çanakkale Savaşları’na benzerlik olan bir kahramanlık destanı gelir" diyen Tatar, Erenköy’de şehit düşenlere Allah’tan rahmet diledi, tüm Erenköy halkına saygı ve minnetlerini iletti.
-Bakırcı: "Hakları asla ödenemez"
Yenierenköy-Karpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı da Erenköy’de 60 yıl önce bir kahramanlık mücadelesi verildiğini ve çok sayıda kahramanın vatan sevgisiyle canlarını hiçe sayarak şehit olduğunu söyledi.
“İçimiz hem buruk hem de sevinçli. Bu ülkeyi bu günlere getirmede bize yol gösteren ve o günlerde vatan sevgisiyle canlarını hiçe sayarak bu topraklarda kanını dökmüş ve şehit olmuş insanlarımız, mücahitlerimiz, gazilerimiz sayesinde cumhuriyetimizi kurduk.” diye konuşan Bakırcı, şehitlerin, mücahitlerin ve gazilerin haklarının asla ödenemeyeceğini söyledi.
Bakırcı, Erenköy’de Bereketçiler sayesinde taşınan silahlarla önemli bir mücadele verildiğini kaydetti.
Bakırcı, “Eğer Erenköy düşmüş olsaydı, bugün bunları konuşuyor olmayacaktık. Mücahitler, Erenköy’ü kanlarının son damlasına kadar savunmaya hazırken, Türkiye Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri yetişmiş ve bu zaferin elde edilmesinde büyük payları olmuştur.” ifadelerine yer verdi.
Gençlerin, bu toprakları gelip görmesi ve bu ortamı yaşaması gerektiğini ifade eden Bakırcı, gençlere buraları gösterebilmeleri durumunda geleceklerine daha umutlu bakacaklarına inandığını kaydetti.
Bakırcı, tüm şehitleri rahmetle andı, gazilere de uzun ömür dileyerek sözlerini tamamladı.
Arıkan: "Gözlerini kırpmadan vatan uğruna şehit oldular"
Erenköy Mücahitleri Derneği Başkanı Mustafa Arıkan ise konuşmasında Erenköy mücahitleri hakkında bilgi verdi.
Arıkan, Erenköy mücahitlerinin büyük bir kısmının Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ve Londra’da öğrenim gören öğrenciler, çalışanlar ve İngiliz ordusunda paralı askerken firar eden vatandaşlar olmak üzere 563 kişiden oluştuğunu ifade etti. Arıkan, mücahitlerin gruplar halinde sandallarla Erenköy’e çıktıklarını belirtti.
Arıkan, “1963’te Kıbrıs Rumları ve Yunanistan cuntası Akritas Planı’nı Türklere karşı uygulamaya başlamış ve Akritas Planı ile Türk toplumunu imha edip Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlama emellerini hayata geçirme çabası içerisine girmişlerdir. Görüşmelerde yer alan bir kısım Rum ve eski siyasiler, verdikleri röportajlarda ve yazdıkları anılarında ‘Bizler zaman kazanmak için görüşüyorduk’ itiraflarında bulunmuşlardı. Gelinen aşamada söylediklerinin doğru olduğu ortaya çıkmıştır.” diye konuştu.
Çanakkale savaşları sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine söylediği "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.” sözlerini anımsatan Arıkan, şöyle devam etti:
“İşte bizlerde Erenköy Direnişi'nde komutanımız rahmetli Albay Rıza Vuruşkan'ın şu talimat ile karşılaştık. ‘Düşmana esir düşmek yok. Şehit oluşunuzu kendiniz kararlaştırınız. İster el bombasının pimini çekip üzerine yatarak, ister son merminizi kendinize ayırarak şehit olun.”
Bereketçiler, talebeler ve bölge köylerindeki vatandaşların vatan müdafaasına severek koşa koşa geldiklerini ve gözlerini kırpmadan vatan uğruna şehit olduklarını belirten Arıkan, “Hepsinin ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. ‘Düşünme mücahit arkadaşım, böyle derin derin, zaferde senin, ölümde senin’.” dedi.