Bilim insanı Prof. Dr. Naci Görür, Kıbrıs’ın güneyinden geçen "Helen yayının" dünyanın en tehlikeli fay sistemlerinden biri olduğunu belirterek, bu fayın 8 şiddeti civarında depremler üretebileceği uyarısında bulundu.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, yer bilimci, deprem bilimci, sedimantoloji ile deniz jeolojisi uzmanı ve akademisyen Prof. Dr. Naci Görür, Radyo Vatan’dan Serkan Tetik’in sorularını yanıtladı.

“Kıbrıs ve çevresinde büyük bir deprem bekliyor musunuz?” diye sorulması üzerine Görür, 6 Şubat depremlerinin ardından yaptığı uyarıyı hatırlattı. Görür, “Birincisi Hatay civarına dikkat edin demiştim yaklaşık 10 gün sonra orada deprem oldu. Daha sonra Adana için bir uyarı yapmıştım ancak orada bazı depremler başladı ama beklediğimiz deprem henüz olmadı. Bunun yanında Kıbrıs konusunda da uyarıda bulundum. Henüz Kıbrıs’ta da bir deprem olmadı.” diye konuştu. Kıbrıs ile ilgili uyarılarının ardından Başbakan Ünal Üstel’in kendisiyle bir görüşme yaptığını ve kendisini Kıbrıs’a davet ettiğini de anlatan Naci Görür, programı müsait olmadığı için gelemediğini de belirtti.

Kıbrıs’ta beklenen depremle ilgili tarih veya büyüklük söyleyemeyeceğini aktaran Görür, şöyle konuştu:

“6 Şubat depremleri bir levha sınırında olan depremlerdir. Bu hattın doğusunda Arap levhası var batısında ise Anadolu levhası ile Afrika levhası var. Bunlar arasında sınır olarak Doğu Anadolu fayı ile ölüdeniz fayı dediğimiz faylar var. Bu faylar deprem üretti ve büyük ölçüde de enerjilerini boşalttılar. Bu boşaltma sırasında ise enerjinin bir kısmını transfer ettiler. Bu transferi de Malatya fayı ve Adana’daki faylara doğru transfer ederken doğal olarak da bir kısmını Kıbrıs’ın güneyindeki dalma batma zonuna transfer ettiler. Anadolu levhası güneye, Arap levhası ve Afrika levhası Kuzeye hareket etti. Bu hareket sırasında koca Anadolu güney batıya doğru 8-10 metre ilerledi ve bu oradaki fay sistemlerine ister istemez bir yük bindirdi. Bu hareket sonucu o faylarda olabilecek depremin erken olması yani beklenen deprem öne çekilmiştir. İşte bu yüzden Adana ve Kıbrıs’a dikkat dedik. Doğu Anadolu fayı doğrudan doğruya Kıbrıs’taki dalma batma zonu ile ilişkilidir, aynı sistemdir.”

- “Eninde sonunda bu deprem olacaktır”

Kıbrıs’ın güneyinden geçen Helen yayının dünyanın en tehlikeli fay sistemlerinden biri olduğunu ve Endonezya’daki fay sistemine benzediğini aktaran Görür, “Ayrıca Anadolu ile Afrika kısmen çarpışmıştır, bu fay boyunca büyük depremler meydana gelmiştir. Geçen asırda bu depremler meydana gelmiştir. Bu fay zonu 7’nin üzerinde hatta 8 civarında depremler üretebilir. Bunları ürettiği zaman Türkiye’nin tüm güney sahillerini ve Kıbrıs’ı etkiler. Bu bölgelerde oluşabilecek depremler birbirlerini etkileyebilir.” ifadelerini kullandı.

Eninde sonunda bu depremin olacağını belirterek, kentleri depreme dirençli yapmanın önemine işaret eden Naci Görür, rant kaygısıyla yerleşim planları yapılmaması gerektiğini söyledi, yüksek katlı bina yapılmasının yanlış olduğunu vurguladı.

Depremin Türkiye’nin olduğu kadar Kıbrıs’ın da kaderi olduğunu ifade eden Görür, “Bundan kaçış yoktur, depremden kaçamayacağımıza göre kentlerimizi yönetimin deprem dirençli bir yaşam alanı oluşturması gerekmektedir. Deprem geldiği zaman bu şekilde depremi en hafif şekilde atlatabiliriz.” dedi.

Kıbrıs’ta büyük depremler olabileceğini yineleyen Görür, bazı fayların tekerrür periyodunun yüz sene, bin sene, iki bin sene olabileceğini belirtti. Görür, “Dedenizin dedesi deprem görmeyebilir ama sizi deprem götürür herkes aklını başına alsın. Deprem olmayacağını düşünmek cehalettir. Geçen asırda o Helen yayında çok büyük depremler olmuştur. Sözde bilim adamları kimseyi yanıltmasın.” diye konuştu.

“Akdeniz’de beklenen bir deprem Kıbrıs’ta tsunamiye neden olur mu?” diye sorulması üzerine Görür, “Elbette olur kesinlikle bu sadece Kıbrıs için değil Türkiye’nin Güney kıyıları Antalya, Adana ve İskenderun için de var. Son günlerde Akdeniz’de olan depremler bahsettiğiniz fayların oluşturduğu depremler.” yanıtını verdi.

Görür, panik yapmadan her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmak gerektiğini de vurguladı.

Editör: Aynur Dırağan