Antalya'da sosyal medyada tanıştıkları kadınlar ile uygulama üzerinden karşılıklı müstehcen görüntü gönderen 10 kişi, sonrasında tehdit edilerek dolandırıldıkları iddiasıyla savcılığa şikayette bulundu.
Şikayet üzerine başlatılan soruşturmada, dolandırılan toplam paranın 12 milyon 132 bin 203 lira olduğu belirlendi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, paraların gönderildiği hesapların sahibi 10 şüpheli hakkında, 20'şer yıla kadar hapis talep edildi.
"Para ödemeleri üçüncü kişilerin hesaplarına yapılıyor"
Mağdur avukatı Abdullah İlkkahraman, dolandırıcılık olayının detayını anlattı. Avukat İlkkahraman, tarafların sosyal medya üzerinden tanıştığını, sonrasında cep telefon numaralarını vererek, karşılıklı müstehcen görüntüler gönderdiklerini aktardı.
İlkkahraman, şöyle devam etti:
"Daha sonra avukat olduğunu belirten kişi olayın mağdurunu arayarak, 'Yazıştığın ve müstehcen görüntüler attığın kişi 17 yaşından küçük. Babası olaya şahit olduğundan hakkınızda suç duyurusunda bulunuldu' diyor. Avukat olduğunu söyleyen kişi, tarafları uzlaştırmak ve olayı kapatmak için para talep ediyor. Para gönderildikten sonra bu kez kendisini cumhuriyet savcısı olarak tanıtan kişi tarafından mağdurlar aranıyor. Savcı olduğunu söyleyen kişi, dosyanın avukat tarafından kendilerine getirildiğini belirterek, dosyayı kapatmak için bir miktar para talep ediyor. Para ödemeleri ise üçüncü kişilerin hesaplarına yapılıyor."
Hesap sahiplerinin geneli üniversiteliler
Mevcut olayda hesap sahiplerinin genellikle üniversiteliler ya da maddi durumu kötü kişiler olduğunu aktaran avukat İlkkahraman, bu öğrencilerin para karşılığı hesaplarını kullandırdığını, bazılarının ise kredi puanlarının yükseltilmesi için hesaplarında yüklü miktarda para giriş çıkışının faydası olacağına inandığını söyledi.
İlkkahraman, "Hesaplarının kullanılması karşılığında para teklif ediliyor. Bu durumda bu kişiler otomatik olarak suça iştirak şeklinde yargılanıyor. Vatandaşı ne polis ne avukat ne de Cumhuriyet savcısı arayıp mevcut dosyayı kapatacağını söylemez. Vatandaşlarımız bu şekilde arandıysa, ya da böyle bir olayın içerisinde bulunurlarsa kesinlikle en yakın Cumhuriyet savcılığına gitmelerini ya da kolluk güçlerine müracaat etmelerini söyleyebiliriz" diye konuştu.
Hesap sahipleri de ceza alabiliyor
Dolandırılan bazı mağdurların yüz kızartıcı durumdan dolayı şikayetçi olmadığını aktaran avukat İlkkahraman, "Bu tür olaylar para trafiği ve yazışmalarla ortaya çıkınca kolluk güçleri bu kişilere ulaşıyor. Olayı yapan, eylemi gerçekleştiren kişiler tespit edilemiyorsa hesap sahiplerinin bu suçlardan ceza aldığını görmekteyiz. Bunlar basit suçlar değil" dedi.
İlkkahraman, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerinin 'nitelikli' olarak değerlendirildiğini belirterek, "10 yılla veya eylemin birden çok olmasıyla cezanın artırılması, örgüt kapsamında gerçekleştirildiyse yarı veya bir oranında artırım göz önüne alındığında 15-20 yıla kadar yargılanma olabiliyor. Vatandaşların, olayların iç yüzünü bilmediği kişilere kesinlikle hesap bilgilerini vermemesi gerekiyor. Bu tarz telefonlar aldıklarında da kolluğa başvurmalarını önerebiliriz." ifadelerini kullandı.