Milli Mücadele Vakfı (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, “Rum liderle yeni kapıların açılmasıyla ilgili görüşmelerde dahi iki devletli çözüm vizyonundan taviz vermemesi” çağrısında bulundu.

Tatar’a seslenen Gülbahar, “Bırak gaflet içinde olanlarla, dış mihrakların içimizdeki taşeronları ne isterlerse söylesinler. Türk milleti, Kıbrıs Türk halkının ezici, büyük çoğunluğu iki egemen devlet esasına dayalı çözümü desteklemektedir. İki devlet arasında yeni sınır kapıları elbette açılsın, elbette iki devlet arasında iyi ilişkiler olsun ama asla Rum liderin oyalama ve KKTC’yi yok sayma oyununa gelinmesin Sayın Cumhurbaşkanı” ifadelerini kullandı.

Gülbahar, yazılı açıklamasında, Rum liderliğinin yaptığının ortada olduğunu kaydederek, New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de katıldığı son toplantıda, iki liderin sadece yeni kapıların açılması konusunu görüşmek üzere adada bir araya gelecekleri kararlaştırılmışken, Hristoduludis’in başka şeyleri de içeren “ya hepsini al, ya da hepsini bırak” şartı ile hazırlanmış 8 maddelik paketi masaya taşımaya çalıştığını belirtti.

“Sanki Kıbrıs Türk gençliğine, halkına ambargo uygulayan kendileri değilmiş gibi, hiç sıkılmadan başka bir sürecin, komitelerin konusu olabilecek gençlerin, sivil toplum örgütlerinin buluşmasını masaya koymuştur” diyen Gülbahar, şöyle devam etti:

“Bununla da yetinilmemiş Rum liderin sözcüsü büyük bir pişkinlikle sanki adada yaşanan gerçek bu değilmiş gibi Cumhurbaşkanı Tatar’ı, ‘iki devlet varmış gibi iyi komşuluk ilişkisi mantığı ile hareket etmekle’ suçlamaya kalkışmıştır.”

Türkiye ve KKTC’nin iyi niyetli; barıştan, dostluktan, ekonomik ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduğunu ancak Rum-Yunan ikilisinin hala 1923’ün, 1974’ün intikamı peşinde olduğu uyarısında bulunan Gülbahar, “Ege ve Doğu Akdeniz’de yaptıkları, gerek Güney Kıbrıs gerekse Yunanistan’ı Amerikan üsleri ile donatmaları bundandır” dedi.

Gülbahar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristoduludis’in, Rum Ortodoks Kilisesi başpapazının da katılımı ile 15 Ocak 1950’de Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için düzenlenen ve o yönde karar alınan plebisitin anıldığı bir etkinlik düzenlemesinin “hala akıllanmadıkları ve hayal gördüklerinin” yeni bir kanıtı olduğunu kaydetti.

Rum liderliğinin, Türk tarafının, “hidrokarbon sondajları, bulunması ve pazarlanması” konusundaki önerisini reddederek, hala tartışmalı parsellerde kendi başına sondaj yapma girişimlerinde bulunduğuna, navtex yayınladığına işaret eden Gülbahar, “Bu hala kendilerini Kıbrıs’ın tümünün hakimi, bizi ise anayasal değişiklikle kendi egemenlikleri altındaki devlete azınlık olarak yamalayabilecekleri bir toplum olarak gördüklerinin yeni delilidir” dedi.

-“Türk tarafı sondaj çalışmalarını derhal sürdürmelidir”

Türk tarafının yapması gerekenin çok net olduğunu belirten Gülbahar, şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları derhal sürdürmelidir. Devletimize, anavatanımız Türkiye’ye dört elle sarılarak, içeride yaşanan sıkıntıları, yanlışları, eksiklikleri, aksilikleri hep birlikte düzeltmeye çalışmalıyız.

Rum-Yunan ikilisinin, KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri almasını engellemek için yeniden masaya sürmeye çalıştığı federasyon görüşmelerine oturmayacak, anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın net bir şekilde ortaya koyduğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin oy birliği ile yayınladığı Başkanlık Tezkeresi’nde belirtildiği gibi KKTC’nin tanınması çabalarını, sabırla, kararlılık ve azimle sürdüreceğiz.”