Yüksek öğretimin büyüme ve gelişmeye devam ettiğini, devasa bir alan haline geldiğini ancak devletin düzenleme ve denetim yapma noktasında sorunlar yaşandığını dile getiren İncirli, YÖDAK’ın yükseköğretimi denetleyemediğinin bugün bir gerçek olarak ortada durduğunu söyledi.
Acil olarak önlem almak gerektiğini dile getiren İncirli, zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirtti.
“Bakanlık, nerede hükümet nerede?” diye soran İncirli, üniversitelerin ülkenin her alanını etkilediğini hükümetin sorunları nasıl çözeceğini sordu.
Cumhurbaşkanı ve Başbakanın açıklamalarını eleştiren İncirli, “Af getirmeyi aklınızdan bile geçirmeyin” dedi.
Üniversitelerin hangi yıllarda kimin izniyle açıldığına ilişkin listeyi gösteren İncirli, siyasetle yükseköğrenim arasındaki ilişkinin listeye bakarak anlaşılabileceğini savundu.
İncirli, uluslararası akreditasyon kurullarıyla irtibata geçilip geçilmediğini sorarak, güven ortamı oluşturulmadığı takdirde iyi ve güvenilir üniversitelerin de zarar göreceğini belirtti.
Polis, savcılık ve yargının görevini yapacağını ancak güven ortamının sağlanamaması halinde yükseköğretimin zarar görmesi tehdidi ve riski bulunduğunu dile getiren İncirli, “Eğitim kurumlarında durum karanlık, üniversitelerin içine karışmış olabilir” dedi.
Yüksek Öğrenim Kayıt Sistemi (YÖKAS) altında olan kayıtların Eğitim Kurumları Kayıt Sistemi'nin (EKAS) kayıtlarına karışıp karışmadığını soran İncirli, yatay geçişin önlenmesi ve merkezi bir giriş sınavı yapılması gerektiğini söyledi.
İncirli, Polis Basın Subaylığı aracılığıyla polise, yapılan soruşturmalarla ilgili açıklama yapma ve şeffaf olma çağrısında bulundu.
Eğitim kurumlarına yılda 4 bin öğrenci kayıt olduğunu söyleyen İncirli, sertifikalarını aldıktan sonra ne yaptıklarının belirsiz olduğunu belirtti.