30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yıl dönümü nedeniyle Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda resmigeçit töreni düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nden aldığı ilhamla, vatana, millete yakışır şekilde onurunu kimsenin ayakları altında çiğnetmeden Kıbrıs’taki varlık mücadelesini bugünlere kadar getirdiğini belirtti. Tatar, Kıbrıs Türk halkı için Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin caydırıcı güç olarak Kıbrıs’taki varlığının yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı.

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, bazı milletvekilleri, askeri erkan, diğer yetkililer ve vatandaşlar katıldı.

Tören, İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesi, tören birliklerinin denetlenmesi ve halkın bayramının kutlanmasıyla başladı.

Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Piyade Üsteğmen Ali Rıza Yılmaz konuşma yaptı. Tören resmigeçit ile sona erdi.

Tatar: “Kıbrıs Türk halkına ilham kaynağı oldu”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale Savaşlarından sonra Kurtuluş Savaşı yoluna çıktığını ifade ederek, Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkışı, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz’un ardından 30 Ağustos’ta Büyük Zaferinin kazanıldığını söyledi.

Tatar, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yıl dönümünde, büyük bir milletin küllerinden nasıl doğabileceğine, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kahramanlıklarına vurgu yaptı.

Türk milletinin işgal kuvvetlerinden kurtulduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, asla başkalarının esareti altında yaşanmayacağını, milletin bağımsızlığı, hürriyeti ve onurlu yaşamanın esas olduğunu vurguladı. Tatar, bütün bu başarı ve kazanımların, diğer mazlum milletler gibi Kıbrıs Türk halkına da ilham kaynağı olduğunun altını çizdi.

Malazgirt Savaşı ve 500 yıl sonra 1 Ağustos 1571’deki Kıbrıs’ın fethine değinen Tatar, Kıbrıs’ta İngiliz Sömürge Dönemi'ndeki zor yıllarda, Kıbrıs Türk halkını yok etmek için yapılan her türlü saldırı ve mezalime karşı Türk milletine yakışır bir mücadele verildiğini söyledi.

“Biz de anavatandan aldığımız ilhamla burada bağımsızlığımızı ve hürriyetimizi kazanmaya çalışıyorduk” diyen Tatar, bu uğurda şehitler verildiğini, göç edildiğini, her türlü saldırıya karşı direniş gösterildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Vatanımıza, milletimize yakışır şekilde onurumuzu kimsenin ayakları altında çiğnetmeden buradaki varlık mücadelemizi bugünlere kadar getirmenin mutluluğu içerisindeyiz” diye konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin caydırıcı güç olarak Kıbrıs’taki varlığı yaşamsal öneme sahip”

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümünün büyük bir coşkuyla kutlandığına işaret eden Tatar, anavatana duydukları güveni bir kez daha ifade ettiklerini söyledi. TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kıbrıs’ta federal temelde bir anlaşmanın artık geride kaldığı ve bundan sonraki süreçte iki devletli bir çözümün mutlak olduğu” söylemine dikkat çeken Tatar, Kıbrıs Türk halkı için de Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin caydırıcı güç olarak Kıbrıs’taki varlığının yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının, büyük Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olduğunu belirten Tatar, Mavi Vatan’da, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ‘anavatan, yavru vatan, Mavi Vatan’ anlayışıyla ulusal çıkar ve menfaatlerin korunmasının önemini belirtti.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitleri rahmet ve özlemle anan Tatar, Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve gazilere şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak, konuşmasını tamamladı.

Yılmaz: “Atatürk ilkeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne rehber olmaya devam edecek”

Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Piyade Üsteğmen Ali Rıza Yılmaz da günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer'in, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel teşkil ettiğini vurgulayan Yılmaz, asil Türk milletinin kahraman Türk ordusuyla birlikte verdiği topyekûn bir varoluş mücadelesi sonucunda tarihte eşine az rastlanır bir zafer kazanıldığını belirtti. Yılmaz, “Bu zaferin her safhası, tek tek düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiştir” dedi.

İşgal güçlerinin, girdikleri her yerde adeta tarihi kinlerini kusarcasına kadınlara, yaşlılara ve çocuklara dünyada eşine az rastlanır işkence, zulüm ve hakaretlerde bulunduğunu anlatan Yılmaz, böylesi bir ortamda Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarının bağımsızlık meşalesini yakarak, “ya istiklal, ya ölüm” parolasıyla aydınlığa giden yolu araladığını dile getirdi.

“Büyük Zaferi muhteşem kılan unsur harbin, kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe topyekûn bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır” diyen Yılmaz, şöyle konuştu:

“Türk ulusu bu meydandan da Ulu Önder’inin liderliğinde alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Türk tarihine altın harflerle yazılan bu zaferin günümüze kadar yansıyan çok önemli siyasi ve askeri sonuçları olmuştur. Bu zaferle, Türk ulusunun son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk'ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askeriyle değil, milletiyle topyekûn olarak savaştıkları bir kere daha ispatlanmıştır”

30 Ağustos Zaferi’nin, Türk ordusuna “Silahlı Kuvvetler Günü” olarak armağan edildiğini dile getiren Yılmaz, şunları belirtti:

“Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin huzur ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada sürekli barışın tesisine katkıda bulunmak için tarihinden ve milletinden aldığı güçle, modern harp silah ve teçhizatıyla, güçlü ve dinamik personeliyle, ulaştığı yüksek eğitim seviyesiyle, azimli ve kararlı komuta kademesiyle dostlarının ve ülkemizin güvencesi, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir. Dünyanın sayılı askeri güçlerinden birisi olan silahlı kuvvetlerimiz her zaman, her yerde ve her şartta verilecek görevleri ifaya hazırdır.”

Milli egemenlik, milli şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk ilkelerinin, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türk Silahlı Kuvvetlerine rehber olmaya devam edeceğini vurgulayan Yılmaz, başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, dava arkadaşlarını ve şehitleri rahmetle andı.