Dünya

KUZEY KORE, RUSYA İLE STRATEJİK ORTAKLIK ANLAŞMASINI "ASKERİ İTTİFAK" OLARAK GÖRÜYOR

Kuzey Kore, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyaretinde imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının, Soğuk Savaş dönemindeki Sovyetler Birliği ile askeri ittifaka benzer bir "pakt" olduğu mesajını verdi.

Kuzey Kore, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyaretinde imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının, Soğuk Savaş dönemindeki Sovyetler Birliği ile askeri ittifaka benzer bir "pakt" olduğu mesajını verdi.

Kuzey Kore ajansı KCNA, yayımladığı haberde dün imzalanan anlaşmada "bir tarafın saldırıya uğraması halinde askeri yardım" ve "başka ülkelerle diğer tarafın çıkarları aleyhine anlaşma yapmama" taahhütlerinde bulunulduğunu bildirdi.

Haberde detayları aktarılan anlaşmada, "Eğer bir taraf tek bir ülke veya ülkeler grubunun işgali nedeniyle savaş durumuna girerse diğer taraf, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın 51. maddesi ve Kuzey Kore ile Rusya yasalarına uygun olarak elindeki tüm imkanları seferber ederek askeri ve diğer yardımları gecikmeden yapacaktır." ifadesine yer verildiği belirtildi.

Haberde "pakt" olarak söz edilen anlaşmanın iki tarafa da "başka ülkelerle diğer tarafın çıkarları aleyhine anlaşma yapmama" yükümlülüğünü getirdiği kaydedildi.

BM Şartı'nın 51. maddesi, üye ülkelerin silahlı saldırıya uğraması halinde bireysel ve kolektif öz savunma hakkına sahip olduğunu belirtiyor.

- Anlaşma, yeni bir askeri ittifak mı?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Kuzey Kore'ye resmi ziyarette bulunmuş, taraflar arasında "kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması" imzalanmıştı.

Rus lider Putin, anlaşmayla taraflardan birinin saldırıya uğraması halinde diğerinin askeri yardımda bulunmasını taahhüt ettiğini belirtirken "ittifak" sözcüğünü kullanmaktan kaçınmıştı.

Kuzey Kore lideri Kim ise anlaşmayı "pakt" olarak niteleyerek, ilişkilerin "yüksek ittifak" seviyesine yükseltildiğini vurgulamıştı.

Sovyetler Birliği ile Kuzey Kore, Soğuk Savaş sırasında 1961'de Dostluk ve Karşılıklı Yardım Anlaşması imzalamıştı. Anlaşma, "otomatik askeri müdahale" olarak tanımlanan bir düzenleme içeriyordu. Buna göre, bir tarafın saldırıya uğraması halinde diğer tarafın tereddütsüz asker ve yardım desteği sağlaması öngörülüyordu.