Kıbrıs

Küresel piyasalarda risk iştahı

Küresel piyasalar ABD'de TÜFE verilerinin açıklanacağı haftaya risk iştahıyla girdi.

ABD’de istihdamın güçlü bir şekilde artması cuma günü S&P 500 ve Nasdaq endekslerinin yüzde 1’in üzerinde artıda kapamasına yol açmıştı. Asya Pasifik endeksleri yeni haftanın ilk işlem gününde bu yükselişi takip etti. Japon, Avustralya, Güney Kore ve Tayvan endeksleri yükseldi. Çin endeksleri ise kreditörlerin gayrimenkul geliştiricisi Shimao’nun iflasını istemesiyle geriledi.

Bloomberg Dolar Endeksi yatay seyrediyor. ABD 10 yıllık tahvil getirisi bir baz puan yükselişle yüzde 4,42 seviyesinde. Spot altın ons başına 2.350 dolara yakın.

Tahvil piyasası TÜFE verisini bekliyor

ABD istihdamının beklentileri aşan bir şekilde güçlü kalması ve Fed faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesiyle birlikte bu haftaki kritik TÜFE verisi öncesi tahvil uzmanları 10 yıllık getiride yüzde 4,5 seviyesini kritik olarak görüyor.

ABD 10 yıllık tahvil getirisi Cuma günkü istihdam verisinin ardından yüzde 4,40’ı aşarak Kasım ayından bu yana en yüksek seviyedeki kapanışını gerçekleştirmişti. WisdomTree SGMK Stratejisti Kevin Flanagan, “Pek çok şey TÜFE rakamına bağlı.

TÜFE verisi, getirileri yüzde 4 ila yüzde 4,5 aralığında tutabilir veya bizi daha büyük bir artışa hazırlayabilir. Tahvil piyasası için ana risk, sağlam istihdam raporlarının devam ettiği ve enflasyondaki iyileşmenin durduğu bir senaryodur” yorumunu yaptı.

Çarşamba günü açıklanacak ABD Mart tüketici enflasyonu verisinin aylık bazda bir önceki aydaki yüzde 0,4’ten yüzde 0,3’e gerilemesi bekleniyor. Yıllık çekirdek TÜFE beklentisi ise yüzde 3,4 seviyesinde.

Columbia Threadneedle Investment Stratejisti Ed Al-Hussainy’ye göre bu beklentilerin aşılması durumunda getiriler agresif bir şekilde artabilir. 10 yıllık tahvillere ilişkin pozitif düşünen analistler de var.

JPMorgan Asset Management Portföy Yöneticisi Priya Misra, 10 yıllık tahvillere yönelmenin zamanının çoktan geldiğini düşündüğünü söyledi. Misra, güçlü işgücü piyasasına rağmen ücret artışlarının düşük olduğunu ve bunun da işçi talebinin enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmadığını gösterdiğini belirtti.