Yazılı açıklama yapan Maviş, son iki ayda elektriğe yüzde 7,79, tüp gaza yüzde 7,80, akaryakıta yüzde 10,8 ve ekmeğe yüzde 25 zam yapıldığını, son üç ayda Türk lirasının, İngiliz sterlini karşısında yüzde 12,77 değer kaybettiğini belirtti.
Rakamların alım gücünün düştüğünü, geçim derdinin derinleştiğini gösterdiğini söyleyen Maviş, yöneticilerin serbest piyasayı denetlediğini iddia ettiğini ancak temel gıdayı ucuzlatacak, üreticinin maliyetlerini aşağıya çekecek adımlar atmadığını ve dezavantajlı grupları ekonomik olarak desteklemediğini savundu.
Maviş, kayıt dışı ekonomi ve iş gücü ile mücadele edilmediğini, bazı üniversitelerin insan ticareti aracılığıyla kaçak iş gücü yaratmasına göz yumulduğunu, öğrenci olarak gelip kaçak işçi durumuna düşenlere af çıkarmak için Meclise yasa tasarısı getirildiğini iddia etti.
Yöneticilerin, kendi yakınlarına “haksızca menfaat sağladığını” ileri süren Maviş, İstatistik Kurumunun hazırladığı değişim tablosunda bazı ürün fiyatlarına ‘0 TL’ yazılmasına “ses çıkarılmadığını” ve hayat pahalılığı uygulamasının 4 ayda bir olması için gerekli yasal düzenlemenin Meclisten geçirilmediğini, belirtti.
Maviş, çalışanların sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarının enflasyon karşısında erimesine müdahale edilmediğini de söyledi.
Kurumlara ve siyasete güven kalmadığını, yolsuzluklar, ayrıcalıklı tutumlar, partizanlığın değer yargılarının önüne geçtiğini, sosyal ve ahlaki çöküşün yaşandığını, can ve mal güvenliği kalmadığını savunan Maviş, vatandaşın eğitim, sağlık ve kamusal hizmetlere yeterince erişemediğini, temel gıdaya ulaşmakta güçlük çektiğini iddia etti.
Maviş, hükümete hitaben, “Hiç olmazsa toplumun hak ettiği huzurlu ortam için ‘istifa etme’ sorumluluğu alın” ifadelerini kullandı.