Alithia gazetesi “Hristodulidis’in Dönüm Noktaları Yerle Bir Oldu” başlığıyla aktardığı haberinde, Hristodulidis’in görevindeki ilk 100 günüyle ilgili Haziran ayında yaptığı açıklamalarda, BM Genel Kurulu’nun Kıbrıs sorununda dönüm noktası olacağını söylediğini, ancak bunun gerçekleşmediğini yazdı.
Gazete, BM Genel Kurulu’nda olmayanların, olanlardan daha önemli olduğuna işaret ederek, bunları şöyle sıraladı;
“1- BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile beklenen görüşmesi gerçekleşmedi,
2- Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Erdoğan ile görüşerek Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin normal seyrine girmesindeki önkoşulun Kıbrıs sorunu olduğu konusunda anlaşması bekleniyordu, ancak bu da olmadı,
3- İki liderin Guterres ile görüşmesi sözde kaldı, Guterres’in Kıbrıs sorununa danışman ataması gerçekleşmedi,
4- Kıbrıs sorununda yeni bir sürecin başlamasıyla ilgili anlaşma sağlanmadı.”
Gazete, Hristodulidis’in BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Kıbrıs sorunu için müzakere etmeye hazır olduğunu bir kez daha dile getirerek, siyasi eşitlik zeminindeki iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon çözümünün altını çizdiğini yazdı.
Konuşmasında siyasi eşitlik zemini vurgusu yapmasının, geçmişteki söylemleriyle kıyaslandığında gelişme addedildiğini kaydeden gazete, yine de Hristodulidis’in yaklaşık 2 bin kelimelik konuşmasında Guterres’in duymak istediği 4 kelimelik ifadeyi, yani “Guterres Çerçevesi’ni kabul ediyorum” cümlesini kullanmadığını belirtti.
Öte yandan Kathimerini gazetesi ise, BM’nin Kıbrıs sorunu için danışman atanmasının Erdoğan’ın onayından geçmesi gerektiğini ve Erdoğan’ın, Guterres ile beklenen görüşmesinin gerçekleşmemesiyle birlikte, danışman atanmasının önüne “duvar örüldüğünü” yazdı.
Gazete, böylelikle önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorunu için BM’den özel danışman atanması perspektifinin daha da daraldığını kaydetti.
Gazete ayrıca, Hristodulidi'in ve Erdoğan’ın BM Genel Kurulu çerçevesinde enerji işbirliğiyle ilgili toplantılar yaptıklarına, bunların ilerleyen dönemde getireceği potansiyel sonuçlara işaret ederek, Hristodulidis’in Chevron ve Exxonmobil yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası enerji politikası konularından sorumlu Özel Temsilcisi Amos Hochstein ile yaptığı görüşmeye dikkat çekti.
Bu arada Politis gazetesi de, Guterres’in Kıbrıs sorunu için danışman atamakta ısrarcı olduğunu ve bununla, Kıbrıs Türk tarafı ile Rum tarafının yeni tur müzakerelere gidebilip gidemeyeceğini ve bunu hangi koşullar altında yapabileceğini tespit etmeyi hedeflediğini yazdı.
Gazete, BM’den atanacak danışmanın özetle, Hristodulidis’in Guterres Çerçevesi zeminindeki iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon çözümü önerisi ile Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik tezi arasında köprü kurmaya çalışacağını kaydetti.
