(20.09.2024…MHA…) 100 gündür Sayın Şimon Aykut, Kıbrıs’ın Güneyinde, insanlık dışı koşullar altında, sadece Kıbrıs Rum makamları ile KKTC arasındaki anlaşmazlıkta bir pazarlık unsuru olarak kullanıldığı için hapiste tutuluyor.

Şimon Aykut, İzmir doğumlu hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olan tanınmış bir iş adamıdır. Şimon Aykut, 20 yıldır KKTC vatandaşıdır.

Yirmi yıl önce Şimon, oğlu Jack ile Kuzey Kıbrıs’a ziyarete geldi. Jack, adaya hayran kaldı ve birkaç yıl sonra "Dumika" adını verdiği bir emlak şirketi kurmaya karar verdi. Şirket, KKTC yasalarına uygun olarak Kuzey Kıbrıs’taki topraklara yatırım yapıyordu. Zamanla şirket, bölgeyi bir cazibe merkezine dönüştürdü ve Kuzey Kıbrıs’ı dünya çapında tanınır hale getirdi.

Şirket, kimsenin ziyaret etmek istemediği verimsiz toprakları cennete çevirdi ve onları güzelleştirerek bölgeyi bir çekim merkezi haline getirdi. Bu başarı, bölgede daha fazla yatırım yapılmasına da vesile oldu. Pek çok KKTC merkezli şirket, onların izinden giderek oraya yatırım yapmaya başladı. Yeni bir liman bölgesi oluşturuldu. Dönüm başına 3.000 £'a satın alınan araziler şimdi 100.000 £'a satılıyor.

İlk başta yatırım yapmak için arazileri satın almaları gerekiyordu. Fiyatını ödeyip tapusunu alarak bu arazileri satın aldılar.

Yasal satın alımlarına rağmen Kıbrıs Rum makamları, 15 yıldır yürürlükte olmayan eski bir yasayı gündeme getirdiler. Bu yasaya göre, Kuzey Kıbrıs’ta satın alınan topraklar işgal altındaki topraklar olarak kabul ediliyor ve dolayısıyla yasadışı olarak satın alınmış sayılıyor.

Peki, yetkililer kimi suçlamaya karar verdiler? Türkiye ve KKTC vatandaşı olan Şimon Aykut’u.

Şimon, Güney Kıbrıs mahkemesine çıktığında, hâkim ona şu şekilde hitap etti: "Gidip Yanni ve Nigoli’nin topraklarına izinsiz olarak yasa dışı inşaat yaptın, yetmedi, bu toprakları başkalarına sattın ve kâr ettin. Bu kabul edilemez, Bay Şimon," dedi. Şimon Aykut’a 124 dava açıldı ve 100 gündür Güney Kıbrıs’ta hapiste tutuluyor.

Şimon Aykut’a mahkemede konuşma hakkı bile verilmiyor. Normalde kefaletle serbest bırakılması gerekirken, bu durumda böyle olmadı. Hapiste kalması hem yaşadığı antisemitik olaylar hem de sağlık durumu nedeniyle hayatını tehlikeye atmasına rağmen, mahkeme Şimon’a alternatif ev hapsi hakkı tanımayı reddediyor ve üçüncü kez tutukluluk halinin devamına karar veriyor.

Mahkemenin bunu yapmaya hakkı var mı? Kanuna göre HAYIR, ancak bu Kıbrıs Cumhuriyeti ve onlar "Bizim yasalarımız geçerli" diyorlar. Yasal bir dayanakları olmamasına rağmen, 74 yaşındaki bir adamı 100 gündür hapiste tutuyorlar. Neden?

Peki, bu duruma karşılık KKTC yetkilileri ne yapıyor? HİÇBİR ŞEY. Evet, hiçbir şey yapmadılar ya da belki de bir şey yapamadılar; ne derseniz deyin. Bir vatandaşın babası, sadece oğlu yatırım yaptığı için hapsediliyor ve siz devlet ya da hükümet olarak hiçbir şey yapmıyorsanız, elbette insanlar "BU DEVLET NEREDE?" diye soracaktır. Tüm bunlara rağmen, kibir mi dersiniz, başka bir şey mi bilmem, Başbakan Ünal Üstel "BİZ HÜKÜMET OLARAK VERDİĞİMİZ TAPULARIN ARKASINDAYIZ," şeklinde bir açıklama yaptı. Peki Sayın Başbakan, insanlar size sormaz mı: Madem verdiğiniz tapuların arkasındasınız, bu adam neden 100 gündür hapiste? Neden vatandaşınızı korumuyorsunuz? NEDENNNNNNNN? (MHA)