Gündem

FİDE KÜRŞAT 'EMEKÇİLERİN EMEKLERİ GÖRMEZDEN GELİNMEMELİDİR..'

CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat yeni Bakan Hüseyin Çavuş'a sektörle ilgili bir dizi soru sordu, Maliye Bakanı Özdemir Berova "Fide Hanım rahat olsun" dedi, Erhürman hükümet yetkililerin yanıtlarının "inanılmaz” olduğunu söyledi.

Genel Kurul gündeminde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ulusal Sürücü Belgelerinin/Sürüş Ehliyetlerinin Karşılıklı Olarak Tanınması ve Değişimi Anlaşmasında Değişiklik Yapılmasına Dair Anlaşma (Onay) Yasa Tasarısı, Yayın Yüksek Kurulu 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı, 2020 Mali Yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısı ve 2023 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı yer alıyor.

Ek bütçe yasa tasarısının Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı boyutu hakkında konuşan CTP İskele milletvekili Fide Kürşat, mevcut yeni bakan Hüseyin Çavuş'un sektörün içinde geldiğini hatırlatarak sektöre yönelik bir dizi soru sordu. Kürşat'ı yanıtlayan Maliye bakanı Özdemir Berova ise "Fide hanım rahat olsun" diye yanıtladı.

Yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise verilen yanıtların "inanılır gibi olmadığını" ifade etti. 

“BAKKAL HESABI BİLE BUNDAN DAHA TUTARLI OLUR...”

Meclis Genel Kurulu'na hitap eden Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele milletvekili Fide Kürşat şöyle konuştu; 

“Önümüzdeki ek bütçe yasa tasarısı resmen alaguduru hazırlanmıştır. Bakkal hesabı bile bundan daha tutarlı olur herhalde. Geri çekilmesi gerekiyor.

2023 Bütçesi hazırlanırken dövizdeki yükseliş ile rakamlar önemini yitirmişti ve bir ek bütçe yapılması şarttı.

Ben bu ucube ek bütçe yasa tasarısının Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı boyutu üzerinden konuşacağım.

EK Bütçe 4,450,000,000 TL

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına ayrılan pay 100,000,000 TL

Yetersiz!

Mevcut Bakan sektörün içinden gelen Hüseyin Çavuş Tarımsal ve Hayvansal üretimde yaşanan sorunları çok iyi biliyor.

Yıllar itibarı ile Genel Bütçeden  Tarıma ayrılan Bütçenin de düştüğünün ve yetersiz olduğunun bilincindedir.

Bu konuyu çiftçiler Birliği Başkanı iken de çok defa bizzat dile getirmiştir

Ülkede sürdürülebilir bir tarım stratejisi ve politika oluşturabilmek için Tarımsal üretime ayrılan bütçenin artırılması ve doğrudan gelir desteğinin doğru bir şekilde planlanması gerekmektedir.

Tarım Bakanlığı bünyesinde geçmiş dönemlerde  Tarım Şuraları, çalıştaylar yapıldı, tarım master planı hazırlandı. Sorunlar masaya yatırıldı, uzmanlar

çalışmalar yapıcı çözüm önerilerini ve sektöre yönelik yol haritasını, stratejik

planlamaları ortaya koydu.

Bu bilimsel çalışmaların sonuçları sektöre yansıyor mu?

Hayır!”

“ÖNCELİKLE GERÇEK ÜRETİCİNİN TANIMI YAPILMALIDIR”

“Gelmiş geçmiş Tarım Bakanlarının birçoğu ise günü birlik popülist yaklaşımlarla sektörü yönetmeye çalıştı.

Öncelikle gerçek üreticinin tanımı yapılmalıdır. Destek ödemelerinde desteklerin doğru verilebilmesinde en temel konu gerçek üreticinin tanımlanmasıdır. (çiftçi, hayvancı tanımı)

Tarımsal Enflasyon ve Artan Üretim Maliyetleri

Son yıllarda, özellikle pandemi ile birlikte tarımsal enflasyon ciddi

anlamda artmıştır. (%300 400 civarı).

Dünyada; enerji, emtia, hammadde, lojistik maliyetleri artmıştır

Tarımsal enflasyonun etkisi yine ülkemizde TL kullanımından dolayı TC ve AB’ye göre daha da yüksek orandadır.”

“YILLARDIR TARIMSAL VE HAYVANSAL ÜRETİM KISIR DÖNGÜ İÇİNDE”

“Bu durumda bitkisel ve hayvansal üretimde girdi maliyetlerini ciddi anlamda artırmakta ve üretimden tüketime pahalılaşmada çarpan etkisi yaratmaktadır. Tarım Bakanlığı’nın sektörle ilgili, özellikle üretim maliyetlerini düşürme, planlı ve ülke ihtiyaçlarına göre üretim yapılması yönünde gerekli destek ve teşvikleri zamanında sağlamamasından dolayı yıllardır tarımsal ve hayvansal üretim kısır döngü içinde sürekli aynı sorunlar tekrar etmektedir…”

“YERELDE ALTERNATİF, İKAME YEM BİTKİLERİ YETİŞTİRİLMELİ, KALİTELİ KABA YEM İHTİYACINA YÖNELİK DE PLANLAMA VE TEŞVİKLENDİRME YAPILMALI”

“Özellikle Pandemiden sonra dünyada tüm ulus devletler üretime ve üreticiyi korumaya yönelik tedbirler almış, kendi gıda arz güvenliklerine korumak adına tarımsal üretime verilen teşvikleri artırmıştır. Bizde ise durum tam tersidir.

Tarımsal üretimin verimliliğini artırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, ülke ekonomisine katkısını artırmak için öncelikle bütçedeki payını artırmak gerekir.

Tarımsal üretimde verilen destekler, hayvansal üretimde ithalata bağlı yapımızı düşürmeye yönelik olmalıdır. Yerelde alternatif, ikame yem bitkileri yetiştirilmeli, kaliteli kaba yem ihtiyacına yönelik de planlama ve teşviklendirme yapılmalıdır. Tarım Bakanlığının sektöre yönelik etkin planlama stratejisi belirlemesi ve desteklerle yön vermesi şarttır.

Girdi fiyatlarını düşürecek düzenlemeler ve planlamalar yapılması gerektiğine sürekli dikkat çekiyoruz…”

“TARIM BAKANLIĞININ BU YÖNDEKİ ÇALIŞMALARI NELERDİR?

“Örneğin Kaba yem hayvansal üretimde ciddi bir girdi maliyetidir. Verilen teşvikler ile çiftçilerin hayvansal üretimde kullanılan kaliteli kaba yem ihtiyacının karşılanmasına yönelik revize edilmesi gerekir. Ülkemiz iklim koşullarında Kuraklığa dayanıklı ürünlere yönelik teşviklendirme yapılmalıdır. Bu konuda hazırlanan Ülke bitki deseni profili esas  alınmalıdır.

Desteklerin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması, destek ödemelerinin belli bir takvime bağlanması, TL’deki değer kaybı göz önünde bulundurularak zamanında ödenmesi önemlidir. Tarım Bakanlığının bu yöndeki çalışmaları nelerdir?”

“EKİM AYI GELDİ HALA DAHA HARUP TABAN FİYATI BELİRLENMEDİ”

“Bugün oldu geçen yıla ait kuraklık haritası maalesef ortada yok. Bu nasıl iştir. Çifçiler yeniden ekime hazırlanıyor. Daha önceki yıllarda kurak geçen yılda devletten icar edilen tarlalar yine aynı üreticilere veriliyordu. Bu yıl yeniden açık artırmaya çıkıyor.

Tarım arazilerinin, verimli arazilerin korunması şarttır. Özellikle İskele Bölgesinde değerli tarım arazileri hızla betonlaşmaktadır. Arazi mülkiyetleri kontrolsüz plansız bir şekilde el değiştirmektedir.

Son olarak Harup taban fiyatlarındaki belirsizliğin hala bugün devam etmesi...

Harup özel bir üründür ve özel olarak da desteklenmesi üretimi teşvik edilmesi gerekiyor. Yıllardır böyle bir şey olmamıştır.

Ekim ayı geldi hala daha harup taban fiyatı belirlenmemiş ve üretici emeğinin karşılığını alamamış, haruplar ambarlarda çürümeye terk edilmiştir. Bir devlet politikası olarak harup üretimini teşvik uygulaması gerekmektedir.

Son olarak ekmeğini taştan topraktan çıkaran emekçi kesimin emeğinin karşılığını bu topraklardan alabilmesi ve üretime devam edilmesi sağlanmalıdır. Emekçilerin emekleri görmezden gelinmemelidir…”