CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Serdinç Maypa’nın bugün mahkemede tutuksuz yargılanması kararı ardından sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Erhürman, “Masumiyet karinesi esastır. Kimse mahkeme hükmüyle suçluluğu sabit olana kadar suçlu sayılamaz.” dedi.
Tutukluluk ve mahkeme sürecini değerlendiren Erhürman, insanların sözlerini, hukuka ve meslek ilkelerine uygun biçimde söylerken kendilerini özgür hissetmeyecekleri bir endişe ortamının yaratılmaması demokrasinin gereği olduğunu vurguladı.
Erhürman açıklamasında, “Tüm alanlarda ve elbette özellikle demokrasiyi yakından ilgilendiren bu alanda masumiyet karinesinin hassasiyetle korunması ve tutukluluğun adeta otomatik bir uygulama haline gelmemesinin sağlanması gerekiyor. Aksi, demokrasinin de, hukukun da, insan haklarının da, kurumsal yapının da yıpranması sonucunu doğurur ki bu, bu ülkede yaşayan herkes için ciddi bir sorundur” ifadelerini kullandı.
“Veriler polisin elinde, Maypa’nın soruşturmaya etki edebileceğine dair yeterli olgu da yok”
Erhürman’ın sosyal medyadan paylaşımında şöyle dedi:
“Masumiyet karinesi esastır. Kimse mahkeme hükmüyle suçluluğu sabit olana kadar suçlu sayılamaz.
Tutukluluk henüz suçu hükmen sabit olmayan bir kişinin istisnai olarak hürriyetinin bağlanmasıdır. Amacı, tahkikata etki edilmesinin, delillerinin karartılmasının, zanlının kaçmasının engellenmesidir.
Serdinç Maypa ile ilgili olarak mahkeme, hangi fiillerin “özel hayatın gizliliğini ihlal” veya “kişisel verileri yayma”yla ilgili olduğunun ortaya konulmadığını söylüyor. Veriler polisin elinde. Dolayısıyla Serdinç Maypa’nın soruşturmaya etki edebileceğine dair yeterli olgu da yok diyor mahkeme. Bu durumda polisin ek tutukluluk süresi talebini reddediyor.”
“Endişe ortamının yaratılmaması demokrasinin gereği”
İlk günden beri söylemeye çalıştıklarının bu olduğuna dikkat çeken Erhürman, bu alanın demokrasiyi yakından ilgilendiren bir alan olduğuna vurgu yaptı. İnsanların sözlerini, hukuka ve meslek ilkelerine uygun biçimde söylerken kendilerini özgür hissetmeyecekleri bir endişe ortamının yaratılmamasının demokrasinin gereği olduğunu belirtti. Erhürman, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu, Yasa’daki düzenleme kadar, hatta belki ondan bile fazla Yasa’nın polis tarafından uygulanması noktasında dikkate alınması gereken bir konu. O nedenle tüm alanlarda ve elbette özellikle demokrasiyi yakından ilgilendiren bu alanda masumiyet karinesinin hassasiyetle korunması ve tutukluluğun adeta otomatik bir uygulama haline gelmemesinin sağlanması gerekiyor.
Aksi, demokrasinin de, hukukun da, insan haklarının da, kurumsal yapının da da yıpranması sonucunu doğurur ki bu, bu ülkede yaşayan herkes için ciddi bir sorundur.