Gündem

ERHÜRMAN: “FEDERASYON, HERKESİN AYNI ŞEKİLDE ALGILAYACAĞI BİR YAPI DEĞİL”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, müzakere masasına oturmadan önce "siyasi eşitlik, takvim, sonuç odaklı müzakere, uzlaşılan konuların masaya gelmemesi  ve masadan kalkılırsa statükoya dönülmemesi" gibi şartları olduğuna işaret ederek, bu taleplerin sahibi BM’nin kendi sözlerine sahip çıkmasını istedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, müzakere masasına oturmadan önce "siyasi eşitlik, takvim, sonuç odaklı müzakere, uzlaşılan konuların masaya gelmemesi  ve masadan kalkılırsa statükoya dönülmemesi" gibi şartları olduğuna işaret ederek, bu taleplerin sahibi BM’nin kendi sözlerine sahip çıkmasını istedi.

Federasyon tartışmalarına da değinerek, masada bugüne kadar gevşek federasyon yapısını savunup, mümkün olduğunca konfederasyona yaklaştırmaya çalışan Kıbrıs Türk liderliğinin, coğrafi temelli federasyon modelinin de sahibi olduğunu söyleyen Erhürman, dünyada birçok çeşidi olan federasyonda esneklik sağlanabilecek çok alan olduğunu kaydetti.

 CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Ada TV’de Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Biz yalnızca BM’nin kendi sözlerine sahip çıkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

-“Mantık çerçevesinde düşünen herkes bunu anlayabilir”

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun, “Federasyon CTP’nin ideolojik sevdası değil ise,  Birleşmiş Milletlere bu bağlılık, bu sevda nereden geliyor?” yönündeki sözlerine değinen Erhürman, “Bu konuları ilk kez konuşmuyor. Kendisi mi anlamıyor, yoksa ben mi anlatamıyorum emin değilim. Çok basit bir şey bu. Mantık çerçevesinde düşünen herkes bunu anlayabilir” dedi.

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını beğenmeyebilirsiniz, uymayabilirsiniz. Ancak, çözümle ilgili müzakerelerin tamamı BM çerçevesinde yürütülür” diye konuşan Erhürman, BM Genel Sekreteri (BMGS) başta olmak üzere tüm BM personelinin, Güvenlik Konseyi kararlarına uymakla yükümlü olduğuna işaret etti.

Erhürman, “Sizin bu kararlara uyma zorunluluğunuz yok. Ancak eğer BM’nin kuracağı bir masaya oturacaksanız, o masanın yöneticisi olan BMGS doğal olarak BMGK kararlarına bağlıdır. Bu yüzden çözümün zemini iki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı federasyondur dediğinde, o masanın zemini budur” dedi.

Gayri resmi masalarda her şeyin konuşulabileceğinin altını çizen Erhürman, ancak resmi bir masaya oturulduğunda BMGS’nin, BMGK kararlarıyla bağlı olduğunu ve o kararlardan hareketle yetki kullandığını kaydetti.

-“Federasyon herkesin aynı şekilde algılayacağı bir yapı değil”

“Eğer BMGK kararları değişirse, BMGS de o kararlara uygun hareket eder” diyen Erhürman, kararların değişebilmesi için BM’nin 5 daimi üyesinin oybirliğiyle karar alması gerektiğine işaret ederek, “Bu kadar farklı ülkelerin oy birliğiyle karar alması ne kadar mümkün?” diye sordu.

Tufan Erhürman, dünyada federasyonun birçok çeşidinin olduğunu, hiçbirinin de bir diğerine tıpatıp benzemediğini belirterek, “Federasyon dediğimiz şey herkesin aynı şekilde algılayacağı bir yapı değil” dedi.  

“Federasyon sahasında esneklik sağlayabileceğiniz birçok alan var. Bugüne kadar hangi Kıbrıslı Türk lider masaya oturmuşsa, gevşek federasyon yapısını savunmuş, federasyonu mümkün olduğunca konfederasyona yaklaştırmaya çalışmıştır” diyen Erhürman, Kıbrıslı Rumların ise bu yapıyı üniter devlete çekmeye çalıştığını kaydetti.

Erhürman, “Annan Planı’na baktığımızda, iki kurucu devlet ya da oluşturucu devlet modeline dayandığını görürüz. Federal devletin yetkileri anayasaya yazılmış ve kurucu devletler güçlü kılınmıştır” dedi ve her federasyonun kendine ait özelliklerinin olduğuna vurgu yaptı.

-“Coğrafi temelli federasyon modelinin sahibi Türk tarafıdır”

“BMGK kararları burada durduğu sürece, BMGS bu kararlara bağlı olacak. Bunun kafa karıştıracak bir yanı yok” diyen Erhürman, Kıbrıs’ta coğrafi temelli federasyon modelinin sahibinin de Türk tarafı olduğuna dikkat çekti.

Tufan Erhürman, “Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Durum bu. Bu tablo içerisinde Mart ayında görüşmelere başlanacak” ifadelerini kullandı.

“O masada hareket etmesi gereken kişi Sayın Hristodulidis’tir. Crans Montana’da kaldığımız yerden devam etmemiz gerektiğini söylüyor. Ancak siz Crans Montana’da dışişleri bakanıydınız. O dönemde Anastasiadis ile bu süreci birlikte yürütüyordunuz. Eğer Crans Montana’da kalınan yer, yeniden başlamak için uygun bir yerseydi, neden masadan kalktınız?” diye soran Erhürman, CTP olarak çözümü en çok isteyen parti olduklarını vurguladı.

-“Siyasi eşitlik pazarlık konusu olmayacak. Takvim belirlenecek. Masada on yıl boyunca aynı şeyleri konuşmayacağız”

Bu defa masaya otururken dört temel taleplerinin olduğuna işaret eden Erhürman, söz konusu dört maddeyi şu şekilde sıraladı: “Siyasi eşitlik pazarlık konusu olmayacak. Takvim belirlenecek. Masada on yıl boyunca aynı şeyleri konuşmayacağız. Müzakereler sonuç odaklı olacak. Daha önce 50 defa konuşulup uzlaşılan konular tekrar masaya gelmeyecek. Müzakerelerin sonunda masadan kalkılırsa, statükoya geri dönülmeyeceğine dair bir garanti verilecek.”

Bu taleplerin ön şart değil, BM’nin kendi sözleri olduğunu söyleyen Erhürman, “Biz yalnızca BM’nin kendi sözlerine sahip çıkmasını istiyoruz” dedi.

İç meselelerle ilgili de görüşlerini paylaşan Erhürman, hükümeti “gailesiz ve umursamazlar” sözleriyle eleştirdi. Meclis başkanının bir buçuk ay boyunca seçilemediğini söyleyen Erhürman, “tek düşünceleri koltuk kavgası” dedi.

Erhürman, “Kıbrıs Türk halkının en temel görevi bu zihniyetten kurtulmaktır” diye ekledi.