Gündem

ERHAN ARIKLI APOSTOLOS ANDREAS’TA YAŞANAN SÖZLÜ TACİZ OLAYININ SAVUNULACAK HİÇBİR YANI OLMADIĞINI İFADE ETTİ

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Apostolos Andreas Manastırı’nda bir şahsın papazı sözlü olarak taciz etmesinin İslam ile bağdaşmadığını kaydederek, “Bu olayın savunulacak hiçbir yanı yok” dedi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Apostolos Andreas Manastırı’nda bir şahsın papazı taciz etmesiyle ilgili kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı.

Arıkılı, Apostolos Andreas Manastırı’nda yaşanan sözlü taciz olayının savunulacak hiçbir yanı olmadığını belirterek, “Bu sözlü tacizin islamla bağdaşır bir yanı da yok” dedi.

Bakan Arıklı, söz konusu şahsı kendisinin provoke ettiği yönündeki iddialara da değinerek, “İlgili şahsı benim oraya gönderip provakasyon yapmaya çalıştığımı söyleyen ahmaklar dolaşıyor sosyal medyada. Bu tiplere bakınca gerçekten midem bulanıyor” açıklamasında bulundu.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

“Apostolos Andreas Manastırı’nda yaşanan sözlü taciz olayının savunulacak hiç bir yanı yok.

Bu sözlü tacizin islamla bağdaşır bir yanı da yok. Çünkü İslam dini, din ve vicdan özgürlüğünü yolun başında Kuran ayeti ile sabitlemiş; “Lekum dinikum veliyeddin” yani (Senin dinin sana, benim dinim bana) diyerek bir müslümanın başkasının dini inancına karışmasını şiddetle yasaklamıştır. Yetmemiş bir başka ayette;” Dinde zorlama yoktur” diyerek bu tür tacizlere set çekmiştir.

Biz Türklere gelince; Türkler, Müslüman olmadan önce de insanların dinlerine karışmamayı “Töre” haline getirmiş ve hoşgörünün en alasını kurduğu imparatorluklarda uygulamış , hakimiyeti altındaki dinlere özgürlük sağlamıştır.

Erol Muvalli ,Türklüğe ve Müslümanlığa aykırı bu yanlış davranışı sergilerken ne düşündü bilmiyorum. Yaptığı bu yanlışı özür dileyerek anladığını sanıyorum. Ne varki bu özür onun hakkında başlatılan soruşturmayı engellemeyeceği de bir gerçek.

Buraya kadar herşey normal. Anormal olan şu; islama ve müslümanlara yapılan onca saygısızlığa ses çıkarmayan, hatta İslamın kutsal kitabı yakılırken, buna izin veren, İsveç ve Avrupadaki demokrasiyi alkışlayan malum güruhun, bu olaya mal bulmuş mağribi gibi sarılması ve Güney Kıbrıs’tan daha fazla bu olayı gündemde tutup ilgili şahsı linç etmesidir.

Bu talihsiz olay elbette eleştirilmelidir. Samimi eleştiride bulunanaları selamlıyorum.

Burda anormal olan şey,; sosyal medyada herşeye maydanoz olan belli bir kesimin, bu meseleyi abartarak içinde bulundukları linç kültürünü ortaya çıkarmalarıdır.

Hatta bu şahsın, benimle çekilmiş bir resimini gösterip, onun YDP’li olduğunu öne çıkararak bir taşla iki kuş vurmaya çalışmaktır anormal olan.

Hatta ve hatta daha da ileri giderek, ilgili şahsı benim oraya gönderip provakasyon yapmaya çalıştığımı söyleyen ahmaklar dolaşıyor sosyal medyada.

Bu tiplere bakınca gerçekten midem bulanıyor.”