EL-SEN Genel Başkanı Ahmet Tuğcu, mesajında, Kadınlar Gününün dünya genelinde tüm kadınların, eşitlik taleplerini yüksek sesle dile getirdikleri bir temel hak ve özgürlük mücadelesi günü olduğuna vurgu yaptı.
Cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılabilmesi adına yürütülen bu mücadelenin temelinin, 1911 yılında New York’taki bir tekstil fabrikasındaki işçi kadınların, gayrı insani çalışma düzeninin ortadan kaldırılması ve erkeklerle eşit koşullarda ve eşit ücret karşılığında çalışma talebiyle yaptıkları grevde atıldığını belirten Tuğcu, şöyle devam etti:
“Grev esnasında çıkan ve çoğu göçmen 140’a aşkın kadının ölümüyle sonuçlanan yangın, kadınların eşitlik mücadelesiyle işçi hakları mücadelesinin birleşmesine yol açmıştır.
Hâlâ bugün kadınların, sırf kadın oldukları için maruz kaldıkları ayrımcılığa ve şiddete karşı vermek zorunda oldukları bu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi, başta bu konuda her türlü yasal, ekonomik ve sosyal tedbiri almakla yükümlü devletler olmak üzere, kadın erkek demeden her bir bireyin toplumsal sorumluluğudur.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların ve LGBTQ+ bireylerin talep ettiği bir ayrıcalık değil, temel düzeyde bir insan hakları talebidir.
8 Mart’ın bir kutlama günü değil, bir farkındalık günü olduğunun bilinciyle, EL-SEN olarak bu mücadeleyi selamlar, erkek egemen anlayışın ve düsturun yıkılacağı, cinsiyetine ve cinsel yönelimine bakılmaksızın tüm insanların her alanda fırsat eşitliğine sahip olacağı, her türlü mahrumiyetin ve cinsiyet temelli her türlü şiddetin son bulacağı bir ülke ve dünya arzumuzu ifade ederiz.”