Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında bütçeye ilişkin söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya, pandemi döneminde en fazla kayıp veren ülkelerin İngiltere, İtalya, İspanya ve ABD olduğunu işaret ederek, bu devletlerin ortak noktasının kamu sağlığına yeterli parayı ayırmamaları ve sağlık sisteminde özelleştirmeye gitmeleri olduğunu kaydetti, ülkede de kamu sağlığına ayrılan bütçeyi “vahim” olarak değerlendirdi.
Acil servislerdeki hekim eksikliğine dikkat çekerek, hastanelerin güçlendirilmesi için gerekli kaynağın ayrılmamasını eleştiren Derya, Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi binasının durumuna değindi, hastane inşaatının bir türlü başlatılamadığını söyledi.
Derya, sağlık sisteminde kadın sağlığı hizmetlerine yönelik konuşarak, özellikle cinsel sağlık ve doğurganlık haklarıyla ilgili konularda politika üretmeyle ilgili devletin ketum kaldığı ve yavaş olduğu görüşünü paylaştı, HPV aşısı ve smear testleri gibi koruyucu, önleyici tedbirlerin maliyetinin az olmasına rağmen yapılmadığını söyledi.
2021 ve 2022 yıllarına ilişkin İstatistik Yıllığı verilerini paylaşan ve önemli bulduğu kısımları aktaran Milletvekili Derya, bu verilere göre 2021 yılında 7 bin 61 ameliyat yapıldığını ve bu ameliyatların yaklaşık yüzde 15’inin jinekoloji alanında yapıldığını vurguladı.
Derya, İstatistik yıllığına göre 2021 yılında kaydedilen bulaşıcı hastalıkların yüzde 73,3’ünün cinsel yolla bulaşan hastalık kategorisinde olduğunu kaydederek, bu rakamın “çarpıcılığına” dikkat çekti.
Kadın Sağlığı Derneği’nin hazırladığı “ilk adet bilgi kitabının” da müstehcen bulunduğu için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara dağıtılmasına izin verilmediğini söyleyen Derya, öğrencilerin yaşadıkları biyolojik süreçleri öğrenmesi gerektiğini kaydetti, Sağlık Bakanlığı’nın bu yönde Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği yapması çağrısında bulundu.
Derya, gebelik sonlandırma işleminin de insanın zevk için yaptığı bir şey olmadığını vurgulayarak, ülkede yasal olan bu işlemi devlet hastanelerinde bazı doktorların şahsi görüşlerinden dolayı yapmadığını öne sürdü. Derya, gebelik sonlandırılması için riskli görülmeyen ve ilk trimester olarak ifade edilen sürecin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 12-14 hafta olarak net bir şekilde açıklandığını söyledi, ülkedeki “10 haftalık” yasal süreyi sorguladı.
Milletvekili Derya, doğurganlık haklarını tanımlayan bir yasanın çıkarılması gerekliliğine de vurgu yaptı.
Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin kapasite eksikliğinden dolayı bazı hastaları kabul etmediğini ve bu kişilerin yaşlı bakım evinde barındığını söyleyen Derya, bunun doğru olmadığını, bu kişilerin yaşlılardan ayrıştırılması ve gereken bakımın verilmesi gerektiğini de ifade etti.
Doğuş Derya, hasta bakıcılığı sisteminin ülkede İngiliz döneminde, yarım asır önce olduğunu ancak bugün bu sistemin uygulanamadığını savunarak, hastanelerdeki mevcut uygulamaları eleştirdi.
Bedava sağlık hizmetlerine artan ihtiyaca işaret eden Milletvekili Derya, sağlığa gerekli kaynakları aktarmak yerine, elzem kamusal hizmetlerin devredilmeye çalışıldığını savundu.