Gündem

CTP MİLLETVEKİLİ SILA USAR İNCİRLİ, TARTIŞMA KONUSU OLAN DERS KİTAPLARIYLA İLGİLİ KONUŞTU

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, yükseköğretimin bu ülkede ekonominin yüzde 30’una denk gelen alanların başında geldiğini ifade ederek, devlet ve üniversiteler arasında inanılmaz bir kopukluk olduğunu dile getirdi.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, tartışma konusu olan ders kitaplarıyla ilgili konuştu ve “Bu ülkede öğretmenlik yapan herhangi bir kişinin bu kitaplarda yazan şeylere inandığını düşünmüyorum. Bizim bilimimizde bu gibi şeylere yer yoktur.

Cinlerin varlığı, depremin kader olduğu gibi şeyler yazıyor. Bunların, çocukların kitaplarına girmesi çok tehlikelidir. Yüz yıl önce Türkiye Cumhurieti’ni kurdu Mustafa Kemal Atatürk. En hakiki mürşit ilimdir dedi. Bundan sapmak mümkün değildir. Sanatı, bilimi öne koydu ve cumhuriyet kurdu. 100 yıl geçti bunları mı tartışacağız? Bu konular 100 sene önce halledilmiş konulardır. Bu toplumun önüne tekrar konulamaz” ifadelerini kullandı.

Hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çeken İncirli, “Çocuklarımızı bilimle yetiştirmek mecburiyetindeyiz” dedi.

Yükseköğretimle ilgili de konuşan Sıla Usar, yükseköğretimin ülke için öneminden bahsetti. Önemlerinden birinin ekonomiye katkı olduğunu kaydeden İncirli, “Yükseköğretim bu ülkede ekonominin yüzde 30’una denk gelen alanların başında gelir.

Kalitesi ve sürdürülebilirliğiyle ilgili bir çaba yok. Yükseköğretimde yaşananlar bu memleketin meselesidir. Devletle üniversiteler arasında inanılmaz bir kopukluk var. Bu kopukluğun mutlaka giderilmesi lazım. Üniversitelerin toplumla olan bağlarının güçlendirilmesi lazım. Üniversiteler yaptığı çalışmalarla bir toplumun her alanına etki edebilecek kurumlardır” dedi.

“Memleketin sosyal yaşamına bir etkisi var mı üniversitelerin?” diye soran İncirli, öğretim üyelerinin durumunu soran olmadığını kaydetti.

 CTP’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği çalıştayda birçok konunun ele alındığına dikkat çeken İncirli, “Üniversite çalışan öğretim görevlilerinin yatırımlarıyla ilgili sizi göreve davet ediyorum.

Kalitenin arttırılması için birinci koşul öğretim üyelerinin sosyal güvencelerinin korunmasıdır. Bunlar sağlanmalıdır. Üniversitelerdeki öğrenci sayısı da kaliteyle birlikte düzenlenmesi gerekiyor. Üniversitelerden çıkan çalışmaların topluma faydası olması lazım” dedi.