Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, partisinin göreve gelmesi halinde ilk olarak nüfus sayımı yapacaklarını, ardından da ülkenin nüfus politikasını belirleyeceklerini vurguladı.
Partiden yapılan açıklamaya göre CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Gündem Kıbrıs Web TV’de katıldığı Bahar Sancar’ın programında ülke gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Partisinin göreve gelmesi halinde ilk yapacakları işlerin ne olduğuyla ilgili soruyu yanıtında Erhürman, “Bir numara, nüfus sayımıdır. Nüfus sayımıyla nüfus politikası farklı şeylerdir. Nüfus sayımına ihtiyacımız var. Hemen arkasından da nüfus politikası” diye konuştu.
Erhürman, 1 euronun 36 TL olduğu durumda bile ekonominin Güney’e kaydığını ifade ederek, ülkeyi yönetenlerin her konuda Kıbrıslı Türkleri “seyirci” konumuna yerleştirdiğini savundu.
-“Hükümetin itibarı yok”
Meclis’in çalışmalarına da değinen Erhürman, “hükümetten gelen yasaların doğru, dürüst hazırlanmadığını, komitelerde ciddi efor sarf edilerek bu yasaların revize edildiğini” belirtti.
Yabancılara mülk satışıyla ilgili yasanın da “hiçbir anlamı” olmadığını söyleyen Erhürman, “yeterli bilgi olmadığı için ‘dağ, fare doğurdu’ durumu ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
Meclis’teki denetim bacağıyla ilgili olarak da Erhürman, hükümetin "nöbetçi bakan" uygulaması başlattığına işaret ederek , “Hükümetin itibarı yok. Hükümet kendi itibarsızlığını Meclis’e de bulaştırıyor” iddiasında bulundu.
- “Kıbrıs Türk halkı, toplum olma noktasından topluluk olma noktasına doğru geriliyor”
Ülkedeki tüm kurumlara karşı “çok ciddi” bir güven kaybı olduğu görüşünü dile getiren Erhürman, toplumdaki kurumsal yapılara yönelik itibarın, aynı anda aşağıya gittiğini söyledi ve bu durumu “çok tehlikeli” olarak nitelendirdi. Erhürman, “en yüksek” itibarın olduğu adalet konusundaki itibarın geriye gittiğini de belirtti.
“Büyük resme bakarak konuşursak, Kıbrıs Türk halkı, toplum olma noktasından topluluk olma noktasına doğru geriliyor” diyen Erhürman, “İçinde bulunulan yönetim tarzının devam etmesi durumunda, Kıbrıslı Türkler 'topluluk’ olmaya doğru gidiyor. Çözünme yaşanıyor ve bu endişe verici bir şey” şeklinde konuştu.
-“Euro 36’nın üstünde ama ekonomi güneye kaydı”
Kıbrıs Türk halkının, 1963’ten 1974’e, çok zor koşullarda birliğini ve bütünlüğünü koruduğuna dikkat çeken Erhürman, “İnsanlar eğitim ve sağlık gibi konularda artık çok zor hizmet alabiliyor. İnsanlar ‘Devlet nerede?’ sorusunu sormaya başladı. Bu soruyu sorduran bir yönetim biçimiyle karşı karşıyayız” dedi.
1 euronun, 36 liranın üzerinde olduğu durumda bile ekonominin Güney’e kaydığına işaret eden Erhürman, “Orada gelir seviyesi daha yüksek ama orası daha ucuz. Bu nasıl olabilir?” diye sordu. Erhürman, mahkemelerle ilgili olarak ise “Mahkemeler perişan durumda. Hepimiz polis olsak olaylara yetişemeyeceğiz” dedi.
-“Bu coğrafya, bu kadar insanı kaldırmaz”
“Hükümetin bütün derdinin kurultay olduğunu” savunan Erhürman, inşaat sektöründeki sıkıntılara ve müteahhitlerin “bir buçuk aydır işler durdu” ifadelerine işaret ederek, “Bu, 60-70 sektörün durması anlamına geliyor. İnşaat sektörü dünyanın hiçbir yerinde birinci sektör değildir” dedi.
-"“Bu coğrafya, bu kadar insanı kaldırmaz"
Erhürman, “Karşımızda, her konuda Kıbrıslı Türkleri seyirci konumuna yerleştiren bir zihniyet var. Bu zihniyette siyaset, bilgi ve vizyon üstüne kurulmadı” diyerek hükümete eleştirilerde bulundu, “Siyaset yapmak için bilgi lazım” dedi. Ülkedeki yabancı sayısının kontrol edilmesinin önemine de dikkat çeken Erhürman, “Bu coğrafya, bu kadar insanı kaldırmaz” ifadelerini kullandı.
-“Ülke tanınmaz hale geliyor”
Erken seçim ihtimaliyle ilgili olarak ise Erhürman, halkın bu konudaki talebinin yoğunlaşması gerektiğini vurguladı.
“Bu ülke tanınmaz hale geliyor. Karşımızdaki bu zihniyetin bir an önce gitmesi gerekiyor” diyen Erhürman, şu anda ülkede çok kültürlü bir yapı olduğuna işaret etti ve “Çok kültürlülük yönetebilirsen zenginlik, yönetemezsen kaos olur. Bunun altından kalkamazsın” dedi.
Ülkeye gelen insan sayısının “sınırlandırılması” gerektiği görüşünü paylaşan Erhürman, “Geldikten sonra eğitim hizmetini de sağlık hizmetini de sunmak zorundasın” dedi.