Rektör Prof. Dr. Aykut Hocanın, Üniversite Yönetim Kurulu’nu (ÜYK) gayrı resmi toplamayı son dönemde gelenek haline getirdi. Çünkü Rektörümüz ÜYK toplantısı yaptığı zaman Sendikacıların orada olacağını, anlattığı efsaneleri çürüteceğini biliyor. Son olarak Rektör 31 Temmuz Pazartesi günü yeniden dekan ve müdürleri toplayarak görüştü. Rektörün etkisiz, plansız ve izleyici halde olduğunu biliyoruz. Peki Dekan ve Müdürlerin durumu nedir?
Seçilmiş Dekan ve Müdürlerin Rektörden bir kurtuluş planı, özeleştiri talebi oldu mu? Dekan ve Müdürlerin Rektörün sadece koltukta kalmakla vakit geçirmesine diyecekleri var mıdır? Üniversiteyi birlikte yönettikleri Rektörle üniversitenin geldiği bu noktada ortak özeleştirileri olacak mı?
DAÜ-SEN’in 31 Temmuz’dan önce kapsamlı bir çözüm bulma çabaları DAÜ yönetimi yüzünden sonuçsuz kaldı ve Üniversite Temmuz maaşlarını hayat pahalılığı oranında kesinti yaparak ödedi. Yasalar, Toplu İş Sözleşmeleri, Tüzükler ihlal edildi. Üniversitede bazı çalışanlara asgari ücretin altında maaş verilmeye başlandı !!! En büyük mağduriyet yine dar gelirlilere yaşatıldı. Üniversite mali açıdan devlet desteğine ihtiyaç duyan haldedir. Peki Rektör, Dekan ve Müdürler bu soruna ne çare üretti? Bu kritik dönemde çözümsüz her bir dakikanın dahi bizi geri döndüremeyecek noktaya doğru ittiğini bilmiyorlar mı?
Aylardır, hiçbir makul ve kapsamlı çözüm getirecek plan ve öneri ortaya koyamayan ve sadece makamda rahat oturmayla ilgili kaygılar taşıyan Rektör bir kez daha kapsamlı çözüm projelerine engel olmaya devam etmektedir. Sayın Rektör ÜYK’yı ve Senatoyu çalışmaz hale, Rektörlük makamını ise talimatla çalışan bir konuma getirmiştir. Rektör makamını korumak için her talimata eyvallah diyecek noktaya gelmiştir. Dün yapılan hatalarla bugünü kaybettiren Rektör, bugün devam ettiği hatalarla geleceği de kaybettirme konusunda iddiasını sürdürmektedir.
Rektörün görevde geçirdiği her gün sadece üniversite için kayıp değil ama görevini yapmayan VYK, ÜYK ve Senato için de kuruma ve mesleğe sırt çevirmedir, bu kötü tabloya ortak olmaktır. Bugün itibarıyla maaşları dahi tam ödeyemeyen Rektör koltuğunda kalmaya devam etmektedir. Mevcut durumu 2 Ağustos Çarşamba günü (Bugün) yargıya taşıyacağız. Rektörün de şahsen hesap vermesi için dava açacağız.
Yapılması gereken Üniversitemizi bu duruma sürükleyen, çözüm masasını dinamitleyen, çözüm olmaması için elinden geleni yapan Rektörün istifa etmesi veya görevinden alınmasıdır. Tek tek yetkilerini ve etkisini kaybetmekle karşı karşıya kalan Senatonun ve ÜYK’nın birincil görevi budur. Nihai çözüm ise Üniversitenin tüm unsurlarının uzlaşısı sonucunda ortaya çıkacak kararlara
Hükümet tarafından destek verilmesidir. Üniversitemiz için çare vardır. Başarısız yöneticilerin koltuğunu değil Üniversiteyi kurtarmalıyız.
DAÜ-SEN