"Liman işçileri meselesi benim en büyük yaralarımdan biridir" diyen Arıklı, "2020 Yılında o dönemde Tolga Atakan o şirkete 2 yıllık ek süre vermek istediğinde ben de burada oturuyordum ve kalkıp buna şiddetli tepki göstermiştim.
Çünkü Liman İşçileri Yasası zamanında Anayasa'ya aykırı bulunduğu halde, buna rağmen hiçbir değişiklik yapılmadan şirket faaliyetlerine devam etti. Başlangıçta 280 kişiyken sonra emekliye çıka çıka 5 kişi kaldı ve Atakan bu süreyi uzattığı zaman bu 5 kişi orada çalışmalarına devam ediyorlardı"dedi.
"Geçmişte 280 kişinin paylaştığı gelir, şu anda 5 kişi tarafından paylaşılıyor" diyen Arıklı;
"Ben 2022'de başa geldiğimde ilk yaptığım iş bunların bir kez daha uzatılması konusu gündeme geldiğinde şiddetle reddettim ve Bakanlar Kurulu'ndan tasviye kararı çıkarttım. Elleşme işi içinse hemen bir ihaleye çıktık ama maalesef MİK ihale aşamasında Savcılıktan gelen görüş doğrultusunda ihaleyi iptal etti. Döndük bu kez Tasviye Memuru atadığımız arkadaş, hizmet alabilir miyiz diye bir ihaleye çıkmaya çalıştı, o da iptal oldu, sorun kangrenleşti." dedi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Başbakan Ünal Üstel'in Limanların özelleştirilmesi kapsamında Liman İşçileri Sendikasının süresini bir yıl daha uzatma inisiyatifini aldığını belirterek, "Sendikanın elinde tuttuğu alet edavatın (vinç vs.) 17 milyon TL'ye denk geliyor.
Bu bir yılın sonunda bu aletlerin devlete bırakılması kaydıyla süre uzatıldı. Bu noktada 'o aletler sendikaya ait değildir" diyebilirsiniz, doğrudur ancak değişik bir durumla karşı karşıyayız. Oradakiler yüz binlerce lira para kazanıyor . Bu paranın kamunun cebine girmesi gerekirken, haksız yere bu kişiler o parayı alıyorlar ama yasal olarak buna birşey diyemiyoruz. Başbakan inisiyatif kullanarak bu bir yılı onlara verdi" diye konuştu.