Akçın, yazılı açıklamasında, “yer altı sularının çok sınırlı olduğunu ve bir damlasının dahi ziyan olmasının önlenmesi, ekim ve dikimlerin kontrol altına alınarak izne tabi tutulması, eşdeğer dışında devletin kiraladığı arazilerin uzun vadeli ağaçlandırılmasının önüne geçilmesi ve kaçak suların kontrol altına alınmasını" gereken önlemler olarak sıraladı.

Tuzlanmaya dikkat çeken ve tuzlanmanın Gaziveren, Aydınköy ve Güneşköy'ün üst kısımlarına kadar girdiğini belirten Akçın, hem tuzlanmanın önlenmesi, hem de yer altı sularının kontrolü için geçmişte her kuyunun başına kullanılan suyu kontrol için su sayacı konduğunu anımsattı. Akçın, “Bu uygulama ile herkes dilediğini ekemezdi, kontrol devlette idi” dedi.

Birliklerin oluşturulması ve sulama sisteminin birlik başkanlarına verilmesinin neden olduğu sorunlara değinerek, eleştiren Akçın, “Ancak bu birlikler bu sistemlerde rant sağlama dışında herhangi bir iyileştirme yoluna gitmediği için su kuyularından çıkan suyun yüzde 50’nin üzerinde su kayıplarına ve buda milyonlarca liraya tekabül ediyor ve çoğu yerde kaçak sulamada yapılıyor. Bu sistemin devam etmesi mümkün değildir” diye devam etti.

Bazı üreticilerin ton başına 5 TL, bazılarının 7 ya da 10 TL’ye su aldığını, bunun adaletli bir dağıtım olmadığını kaydeden Akçın, şöyle devam etti:

“Dünyada çok daha modern sistemler geliştirildi. Kaçak sular uydu sistemi ile kontrol ediliyor ve dağıtımı yapılıyor. Anavatandan gelen su bu sistemle heba olacak ve üretici  mali yönden maliyeti karşılayamayacak. Adaletli dağıtım için tüm sistemi yenilemek şartı ile T.C Devlet Su İşlerine veya güvenilir bir firmaya ihale edilerek Güzelyurt bölgesi için yeni bir sistem geliştirmesi ve tüm kaçak suların kontrol altına alınmasını üretime ve üreticiye büyük faydalar sağlayacağına inanıyoruz”.

Tüm ekim ve dikimlerin kontrol altına alınması ve adanın ihtiyacı olan fasulye, bakla, börülce ve diğer ihtiyaçları karşılamak için üreticilerin teşvik edilmesi gerektiğini de kaydeden Akçın, desteklerle cazip hale getirilerek üreticilerin mevsimsel ürünler yetiştirmeye teşvik edilebileceğini belirtti. Akçın, böylelikle ihtiyaçların daha ucuza karşılanabileceğini de ekledi.