Güney Kıbrıs’ın KKTC’ye tur düzenleyen operatörlere, turist getirdikleri için sağladıkları teşvikleri keseceğini duyurması, ülkemizde birçok sektör temsilcisi tarafından tepki ile karşılandı.

“Kötü niyetli bir yaklaşım”

 RES-BİR Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Gülercan, bu tür kararların Kuzey Kıbrıs’ın turizm gelirlerini azaltmayı hedefleyen ve iki toplum arasındaki politik gerilimleri artıran kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu ifade ederek bu adımın Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik olarak izole edilmesi stratejisinin bir parçası olarak görülebileceğini dile getirdi.

Cemre CEMALİ

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Yeşil Hat Tüzüğü’nde yer alan serbest dolaşım maddelerine aykırı olarak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kuzey Kıbrıs’a günübirlik geçen turistleri engelleme girişimlerine tepki gösterdi.

Rum Yönetimi, Güney Kıbrıs’ta konaklayan turistlerin, Yeşil Hat üzerinden Kuzey Kıbrıs’a günübirlik geçişini engellemek için Kuzey Kıbrıs’a tur düzenleyen operatörlere, turist getirdikleri için sağladıkları teşvikleri keseceğini duyurdu.

Çağıner, Avrupa’nın önde gelen tur operatörlerinden TUI’nin yerel ortaklarına gönderdiği bir e-posta ile bu durumu acentelere bildirdiğini ve bu gelişmenin ardından Güney’deki meslektaşlarının Kuzey Kıbrıs’a tur düzenleyemeyeceğini belirterek bu durumun;  Kuzey Kıbrıs’taki hizmet sektörünü, özellikle restoranlar ve müzeleri ciddi şekilde olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.

Konu ile ilgili KIBRIS’a konuşan Kuzey Kıbrıs Restorancılar Birliği (RES-BİR) Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Gülercan bu kararın; Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik olarak izole edilmesi stratejisinin bir parçası olarak görülebileceğine dikkat çekti.

“Huzuru ve güveni sarsıcı bir eylem”

RES-BİR Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Gülercan, Rum liderliğinin, Kuzey Kıbrıs’a tur düzenleyen operatörlere teşvikleri keseceklerini duyurması, stratejik olarak ekonomik ve siyasi bir baskı olduğuna dikkat çekerek  “Bu karar, Kuzey Kıbrıs’a yönelik turizm faaliyetlerini sınırlama amacı taşımakla birlikte iki toplum arasındaki huzuru ve güveni sarsıcı bir eylemdir.” dedi.

Gülercan, bu tür kararların Kuzey Kıbrıs’ın turizm gelirlerini azaltmayı hedeflemek ve iki toplum arasındaki politik gerilimleri artıran kötü niyetli bir yaklaşım olduğunun altını çizerek öte yandan bu adımın Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik olarak izole edilmesi stratejisinin bir parçası olarak görülebileceğini dile getirdi.

“Bu bizim tarafımızdan asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu kararın Kuzey Kıbrıs’taki hizmet sektörü ve restoranlar üzerindeki etkisi olumsuz olacaktır.” diyen Gülercan, tur operatörlerinin teşviklerinin kesilmesinin, Kuzey Kıbrıs’a gelen turist sayısının azalmasına hatta tamamen durmasına kadar ilerleyebileceğine vurgu yaptı.

“Müşteri kaybı anlamına gelir”

Gülercan, turizmin Kuzey Kıbrıs’ın en önemli gelir kaynaklarından biri olduğunu söyleyerek bu durumun yaratacağı olumsuzları şu şekilde açıkladı:

“Bu restoranlar ve diğer hizmet sektörleri için müşteri kaybı anlamına gelir. Azalan turist sayısı, gelirlerde düşüşe, hatta bazı işletmelerin kapanmasına yol açabilir. Ek olarak, zaten kötüye giden girdi maliyetleri sektörümüzde ekonomik olarak ciddi daralma yaşatmaktadır. Bu adada gerginliğe değil iyi niyete ve barışa ihtiyaç vardır. İki toplum arasında bu tür davranışlar bu ülkede barış içinde yaşamaya engel olan veya olmaya çalışan zihniyetin ürünüdür. Yakın tarih göstermiştir ki bu tür davranışlar hiçbir şekilde sonuca ulaşamaz.”