Kıbrıs’ta sendikal ve sol mücadelenin neferlerinden bir tanesi olan Hulus Çağlar İbrahim hayatını kaybetti.

Kıbrıs’ta solun gelişim sürecine ilişkin ciddi katkıları olan Hulus Çağlar İbrahim’in ölümü üzüntü yarattı.

Birikim Özgür Hulusi Çağlar İbrahim'in vefatını sosyal medya hesabından şu şekilde duyurdu:

"Hulus Amcayı kaybettik.Hulus Çağlar İbrahim, Kıbrıs’ta sendikal ve sol mücadelenin neferlerinden bir tanesi idi ve anılarını aktarırken paylaştığı bilgiler, Kıbrıs’ta solun gelişim sürecine ilişkin önemli ipuçları içeriyordu:“Fazıl Önder’in vurulduğu gün Kıbrıs’tan ayrıldım. Beni Larnaka’dan gemiye binmeye götüren Derviş Ali Kavazoğlu’ydu” demişti anılarını aktarırken Hulus İbrahim.1958’de alınan bir kararın ardından 31 yıl Kıbrıs’tan uzak bir yaşam. Neden? İnsanların ezilmediği, hor görülmediği, sömürülmediği, dışlanmadığı, insanca yaşayabileceği bir düzeni savunduğu için...O yıllarda iki toplum arasındaki bağların koparılması için kolları sıvayan EOKA, kilisenin de desteğiyle faaliyetlerini yürütüyordu.Ahmet Sadi’nin vurulduğu, sendikacıların tehdit edildiği bir ortamda işçi sınıfının örgütlü gücü PEO işçi sendikası ve Emekçi Halkın İlerici Partisi AKEL Hulus İbrahim’in anlatımına göre sessiz kalmış ve kendilerine sahip çıkmamıştı.Bu sessizlik kaçış kararında bir hayli etkili olmuş. PEO ve AKEL’in o zor koşullarda tehdit altında bulunan ilericilerin tümünü koruma ve onlara güvenli bir yaşam sunma imkânları nelerdi?Hulus İbrahim, 1963 sonrasında AKEL’in bazı konulardaki tutumuna ilişkin de eleştiriler yöneltmiş ve zaman zaman Londra’daki siyasi faaliyetlerden dışlanmış ancak dünya görüşünden hiç taviz vermemiş.31 yıl sonra 1989’da ilk kez Kıbrıs’a dönüşünü anlatırken ise şöyle demişti İbrahim:“1988’de Özker Hoca Londra’ya geldiğinde bir restoranda sohbet ederken; CTP’nin Kıbrıs’ta büyüdüğünü, geliştiğini anladım. Ve o gün karar verdim ki Kıbrıs’a gidebilirim”.O’nu Kıbrıs’a gitmesi için cesaretlendirenlerden biri de Naci Talat’tı. Işıklar yoldaşı olsun..."