Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanlığı’na bağlı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle ortak etkinlik gerçekleştiriyor. Söz konusu etkinlik kapsamında 1 Aralık 2017 Cuma günü, 10:00 – 13:00 saatleri arasında Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde Envision Diversity Derneği temsilcilerinin de katkı koyacağı Dünya AIDS Günü Sloganıyla “Sağlık Haktır” temalı sempozyum gerçekleştirilecek.
Öte yandan 1 Aralık 2017 Cuma günü, saat 15:45’te, DAÜ Rektörlük Binası Havuz Başı’nda Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nahide Gökçora, Dünya AIDS günü ile ilgili basına açıklamalarda bulunacak. Ardından ise saat 16:00’da DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi önünden başlayıp DAÜ Ana Giriş Kapısı’nda sona ercek olan farkındalık yürüyüşü gerçekleştirilecek.
DAÜ DR. FAZIL KÜÇÜK TIP FAKÜLTESİ 1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nahide Gökçora tarafından yayınlanan bildiride 1988 yılından bu yana 1 Aralık gününün “Dünya AIDS Günü” olarak kabul edildiğine ve AIDS hastalığının erken tanı ve tedavisinin önemine dikkat çekildi. Prof. Dr. Gökçora yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“AIDS hastalığı ve HIV virüs enfeksiyonu şu anda Dünya’nın en ölümcül salgın hastalıklarından birisi sayılmaktadır. HIV enfeksiyonunun bulaşmasını takiben geçen 2 ila 15 yıl içinde bağışıklık sisteminin çökerek çeşitli fırsatçı enfeksiyon ve kanser türlerinin görüldüğü tablo AIDS hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Günümüze kadar yaklaşık 34 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan virüs, tahminlere göre şu anda dünya üzerinde 36,7 milyon kişi tarafından taşınmaktadır. Bunların yaklaşık 21 milyonu halihazırda AIDS tedavisi görmektedir. Geçtiğimiz yıl 1 milyondan fazla HIV taşıyıcısı hamile kadın doğacak bebeklerini korumak amacıyla tedavi görmüştür.
Pek çok kanser ve enfeksiyon hastalığında olduğu gibi bu hastalıkta da erken tanı hayat kurtarıcıdır. Geliştirilen yeni tedavi seçenekleri ile gelişmiş ülkelerde erken dönemde saptanan HIV taşıyıcılarının beklenen yaşam süreleri sağlıklı bireylerin seviyelerine çekilmiş durumdadır. Hastalıktan korunmak en önemli basamağı oluşturmakta ve özellikle cinsel yoldan bulaştığı bilindiğinden koruyucu önlemlere dikkat çekilmesi vurgulanmaktadır. Hastalığı erken teşhis edebilmek için belirtilerinin iyi bilinmesi gereklidir. Bulaşma sonrası ilk haftalarda ateş, baş ağrısı, döküntüler veya boğaz ağrısı gibi grip-benzeri belirtiler verebilen hastalığın ilerleyen dönemlerinde bağışıklık sistemi zayıflayarak yaygın büyümüş lenf bezeleri, kilo kaybı, ishal veya düzelmeyen öksürük şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Bu konuda gerek sağlıklı toplum bireylerinin, gerekse sağlık çalışanları ile risk grubundaki bireylerin iyi aydınlatılması, eğitim kurumları ve basın-yayın organları tarafından bu konuda güncel ve bilinçlendirici eğitim çalışmaları ve yayınlar yapılması gereklidir.
Fakültemiz AIDS hastalığı ile yapılan mücadelede gerek eğitim gerekse toplumsal duyarlılık ve kampanyalar konusunda çalışmalar yapmakta, hastalığın erken teşhisinin önemini çeşitli platformlarda vurgulamaktadır.”
