ABD'deki en büyük terör saldırılarından biri olarak tarihe geçen 11 Eylül saldırılarının ardından 17 yıl geçti. Dünyanın toplumsal hafızasında derin izler bırakan bir olay olarak gündemdeki yerini koruyan 11 Eylül saldırıları ile ilgili bir çok soru hala cevap bekliyor."Medeniyetler Çatışması"na ve İslamofobiye zemin oluşturan, başta ABD olmak üzere, batılı devletlerde Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarında büyük artışa yol açan 11 Eylül saldırıları ve hala cevaplanmamış soruları.

Ne olmuştu?
11 Eylül 2001'deki terör saldırılarda, 4 yolcu uçağı kaçırılmış, uçaklardan ikisi İkiz Kuleler'e çarpmıştı. Kaçırılan bir diğer uçak başkent Washington'da Pentagon'u hedef alırken dördüncü uçak ise F-16'lar tarafından Pensilvanya kırsalında düşürülmüştü.

İkiz Kuleler'de 2 bin 606 kişi, Pentagon'da 125 kişi ve kaçırılan uçaklarda ise 246 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırılarda 19 teröristle birlikte toplam ölü sayısı 2 bin 996 olarak açıklanmıştı.

Tarihin akışını değiştiren 11 Eylül saldırılarının ardından eski Başkan George W. Bush, Afganistan ve Irak'a girme kararı almış, Beyaz Saray'ın Ortadoğu'daki savaş yanlısı politikası büyük tepkilere neden olmuştu.

Bush'un ''Terörizmle Savaş Kampanyası'' çerçevesinde kurulan ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ülkede yasa dışı dinlemelerine başlarken, "Medeniyetler Çatışması"na ve İslamofobiye zemin oluşturan 11 Eylül saldırıları başta ABD olmak üzere, batılı devletlerde Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarında büyük artışa yol açtı.

Ladin CIA ajanı mı?
Saldırılardan hemen sonra bir anda dünya gündemine giren Ladin ve El Kaide örgütü, uzun süre konuşulmuş ve üzerlerine bir çok şey yazılıp çizilmişti. Konuşulanlar arasında en dikkat çekici olanı Bin Ladin'in aslında bir Amerikan ajanı olduğuydu. Özellikle Küba devlet başkanı Fidel Castro'nun Ladin hakkında söylediği; “Ladin, ABD eski Başkanı George W. Bush dünyayı korkutmak istediği zaman ortaya çıkan bir CIA ajanıdır” şeklindeki sözleri, soru işaretlerini çoğaltmıştı. Hatta Wikileaks belgelerinde, Ladin-Amerikan ilişkileri üzerine çok gizli bilgiler de olduğu zaman zaman dile getirilen bir durumdu. Peki bu iddianın aslı astarı var mıydı? Bilindiği kadarıyla Bin Ladin ve Amerika ilk defa, SSCB'nin Afganistan'da yürüttüğü operasyonlara karşı birlikte hareket ettiklerinde temas etmişlerdir. Bu temasın sonrasında neler yaşandığının kesin bir kanıtı yoktur. Ancak geçmişe dayanan bir Amerika-Ladin ilişkisi olduğu inkar edilemez. Ladin bir CIA ajanı mıydı? Kim bilir?

Uçaklar neden durdurulmadı?
Önemli iddialardan biri de uçakların bilerek engellenmediği ve amaçlarına ulaşmalarının sağlandığıydı. Bu noktada dönemin ABD başkan yardımcısı Dick Cheney'i suçlayıcı iddialar da ortaya atılmıştı. Evet garip bir şekilde uçakların engellenmesi mümkün olamamıştı. Ancak bu kasıtlı bir eylem miydi yoksa ABD savunmasının zaafı mı ortaya çıkmıştı bilinmiyor.

 

Kuleler patlatılmaya hazır mıydı?
İddialardan biri de ikiz kulelerin çok hızlı çökmesine yönelikti ki, burada komplo teorisyenlerinin dile getirdiği şey; binaların içinde patlayıcı olduğuydu. Bu iddia doğruysa binalara kolay yıkılmaları için birileri patlayıcı mı koymuştu? Bilinmiyor ancak raporlara göre, 1000 dereceye ulaşan bir sıcaklık uçakların hemen çarpmasının ardından ikiz kuleleri sarmıştı. Bu sıcaklıklarda yaşanan hızlı çöküş normal görülüyordu.

 

11 Eylül önceden biliniyor muydu?

Çizgi filmlerde 11 Eylül saldırısı gösterildi

Jonny Bravo adlı çizgi filme ait bir video var. 1 dakika 14 saniyelik görüntüde “coming soon” (pek yakında) yazısıyla birlikte ikiz kuleleri yanarken gördüğümüz bir film afişi göze çarpıyor. İşin ilginci çizgi filmin bu bölümünün 11 Eylül'den 5 ay önce yayınlanması. Simpson ailesinin kızlarından Lisa Simspon ilk defa New York'a gidecektir.

 

 

 

 

 

 

 

Otobüsle tüm şehri dolaşmak isteyen Lisa kardeşi Bart'a şehir turu yapan otobüs firmasının reklamını gösterir. Derginin kapağında turun 9 dolara yapılacağı yazar ve hemen yanında ikiz kulelerin fotoğrafı vardır. Dergideki 9/11 subliminal mesaj olarak okunabilir.

 

 

 

Iron Man çizgi filminde ise saldırıdan yıllar önce uçaklardan ikiz kulelere füzeler atılır. Teröristlerin çizgi filmdeki “subliminal mesajın” etkisinde kalıp 11 Eylül'ü gerçekleştirdiklerini söylemek bir hayli güç.

 

 

 

-İlluminati kartlarında 11 Eylül

1994 yılında çıkan İlluminati kartlarında 11 Eylül saldırılarının birebir resmedildiğinden bahsetmiştik. O kartları yukarıda bir kez daha verdik. Hem ikiz kuleler hem de pentagon saldırısı 90'lı yıllarda ancak bu kadar gerçekçi çizilebilirdi.

 

 

 

 

11 Eylül Tuhaflıkları

Beyaz Saray'a giderken kahraman yolcuların isyan etmesiyle Pensilvanya'da bir araziye düşürüldüğü söylenen uçak, aslında güvenli bir şekilde başka bir yere indirildi ve yolcular sağ salim tahliye edildi. Çünkü uçağın düştüğü söylenen yerde hiçbir enkaz veya ağır hasar bulunmuyor. Ayrıca, kayıtlarda, 11 Eylül tarihinde böyle bir uçuşa rastlanmadı.

- Kaza esnasında uçakta telefon görüşmesi

Kaza esnasında uçaktan yapıldığı iddia edilen telefon görüşmeleri mümkün olamaz. Çünkü, bunu mümkün kılan sistem Amerikan Havayolları uçaklarına 11 Eylül'den çok sonra kuruldu. Ayrıca hükümetin açıkladığı listede bulunan hava korsanlarından bazılarının saldırılardan sonra hayatta oldukları ortaya çıktı.

 

- Milyarlarca dolarlık altın Dünya Ticaret Merkezi'nden çıkarıldı

Büyük meblağlardaki sigorta poliçelerinden faydalanabilecek kişiler, kulelerin yıkılacağından önceden haberdardı. 11 Eylül'den önce, milyarlarca dolarlık altın Dünya Ticaret Merkezi'nden çıkarıldı.

- Yahudiler işe gitmedi

Dünya Ticaret merkezinde 4000 Yahudi çalışıyordu. Saldırılarda ölen yahudi sayısı yaklaşık 400. Mossad'ın uyarısı sonucu 11 Eylül günü yahudilerin büyük bir bölümünün işe gitmediği ileri sürüldü. Bu da saldırılarda İsrail parmağı olabileceğini gösteriyor.

3. Dünya Savaşı başlangıcı
Bir çok teorisyenin görüşüne göre, eğer gelecekte bir 3. Dünya Savaşı yaşanacaksa, tarih kitaplarında 11 Eylül saldırıları başlangıç olarak tanımlanacaktır. Bugün yaşanan olaylara baktığımızda da bu iddiaya katılmamak elde değil. 11 Eylül sonrası Irak'ın hali ve yükselen İŞİD tehdidi, Ortadoğu merkezli bir dünya hesaplaşmasının yaklaştığını hissettiriyor. Komplo teorisyenlerine göre, dünyadaki barış iklimi gelirlerinin çoğunu silah satışından sağlayan ABD'nin işine gelmemiş ve 3. Dünya Savaşı'nın fitilini ateşleyerek yeni savaşların yolunu açmak tek çare olarak görülmüştür. ABD gibi dünyada lider pozisyonunda görülen bir ülkenin böyle bir hamle içerisinde olduğuna elbette kimse inanmak istemez. Ancak bilinen şu ki 11 Eylül'den beri Afganistan ve Irak'la başlayan süreçte Ortadoğu'da kaos bir yaşam biçimi haline geldi.

Kaynak: Radikal, komplohaber, gddbilinmeyengerçekler, trt